Değerli insanlarla, gereksiz şeyler uğruna boşuna harcadığım zaman için pişmanım. | TED | و ندمت على الوقت الذي ضيعت على أمور غير مهمة مع أشخاص يهمونني. |
Eğer bir anlam ifade edecekse, seni o gezegende bıraktığım için pişmanım. | Open Subtitles | أنه لايعنى أى شىء,انا ندمت على تركك فى هذا الكوكب لا تفهمنى خطأ |
Ben yaptığım şeyler için pişmanlık duyuyorum. Yapmadığım şeyler için pişmanım. | Open Subtitles | .أنا نادم على الأشياء التي فعلتها والأشياء التي لم أفعلها |
Ve ben... senin gibi arkadaşlara ihtiyaç duyduğum için pişmanım. | Open Subtitles | ويؤسفني التفكير من أي وقت مضى بأنني احتجت لأصدقاء مثلك |
Evlenme teklif ettiğinde evet demediğim için pişmanım. | Open Subtitles | أندم على إنني لم أوافق عندما طلبتِ الزواج مني |
Bütün günahlarım için pişmanım. Seninkiler için de. | Open Subtitles | أنا نادمة على كل ذنوبي يا فينس وعلى ذنوبك أيضا |
Beni bağışlamanı isteme cesaretim olmadığı için pişmanım. | Open Subtitles | يؤسفني أنه لم تكن لدي الشجاعة لأطلب منك الصفح |
Ama bütün bunlara rağmen tek bir şey için pişmanım. | Open Subtitles | لكن من بين كل هذا ندمت على شيء واحد فقط |
Ama almadığımız için pişmanım ve bir sürü para kaybettik. | Open Subtitles | لكنني ندمت على عدم الإستثمار وخسرنا الكثير من المال |
O kapıdan çıkıp onlara o hazzı yaşattığım için pişmanım. | Open Subtitles | ندمت على خروجي من ذلك الباب وقد منحتهم الرضا. |
senin o güzel kafana güzel bir kruvasan attığım için pişmanım. | Open Subtitles | و... ندمت على رمي كروسان معد بإتقان, على رأسك الجميل |
Bu ismi verdiğim için pişmanım. | Open Subtitles | ندمت على أني سميتها كذلك |
- Her Sarah, her Cosima için seni yaptığım için pişmanım. | Open Subtitles | -علينا الذهاب -كل أخواتك، (سارا)، و(كوسيما ) لقد ندمت على صنعك أنت |
Ben yaptığım şeyler için pişmanlık duyuyorum. Yapmadığım şeyler için pişmanım. | Open Subtitles | .أنا نادم على الأشياء التي فعلتها والأشياء التي لم أفعلها |
- Hadi tekrar, en baştan. - Her şey için pişmanım. | Open Subtitles | لنبدأ مجدداً، من البداية - أنا نادم على كل شيء - |
Dün söylediğim bazı şeyler için pişmanım. | Open Subtitles | أنا نادم على بعض ما قلته في الأمس |
Fakat şimdi çalışmadığım için pişmanım. | Open Subtitles | ولكن الآن ويؤسفني أيضا، لماذا لا يدرسون. |
Bu denli tutarlı bir dürüstlük sergileyemediğim için pişmanım. | Open Subtitles | ويؤسفني أن نزاهتي لم تكن ثابته |
- Ben de kaçırdığım için pişmanım. | Open Subtitles | ويؤسفني تفويته. |
Bir anlaşmaya varabileceğimizi umarak geldiğim için pişmanım. | Open Subtitles | أندم على مجيئي لهذا المكان بافتراض أنني قد أجد المصالحة |
Ve şimdi de bana söylediği her şeye inandığım için pişmanım. | Open Subtitles | العين بالعين. و الأن أنا أندم على تصديق أي شيء أخبرني به. |
Kötülük yaptığım için ve iyilik yapmakta başarısız olduğum için pişmanım. | Open Subtitles | أنا نادمة على ارتكابي الخطأ وعلى فشلي في عمل الخير |
Bazen bunun için pişmanım. | Open Subtitles | انني نادمة على ذلك بعض الاحيان |
Beni bağışlamanı isteme cesaretim olmadığı için pişmanım. | Open Subtitles | يؤسفني أنه لم تكن لدي الشجاعة لأطلب منك الصفح |