Amerika'yı o parmakla kavuşturmak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع الانتظار حتى نعطي امريكا السيد اصبع مره ثانية |
Her birinizi tanımak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع الانتظار حتى نتعرف على جميعكم |
Sizi robotlarla buluşturmak için ve onlarla neler yapabileceğinizi görmek için sabırsızlanıyoruz. | TED | ونحن نتطلع ان يكون لكل واحد منكم روبوت، ونريد أن نرى ماتستطيعون بناءه. |
Sizinle bu yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyoruz | Open Subtitles | نحن متحمسون جدا لخوض غمار هذه الرحلة معك |
Yeni arkadaşlarımızı tanımak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | و نحن نتطلع إلى التعرف على أصدقائنا الجدد |
- Sizi ve çocuğunuzu tanımak için sabırsızlanıyoruz." | Open Subtitles | لا يسعنا الإنتظار لنتعرف" "على إبنكم الفريد والمتفرد |
Yeni dostlarımızı tanımak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتطلع إلى التعرف على أصدقائنا الجدد. |
Yardımımıza geldiğiniz için teşekkür ederiz ayrıca uzun ve verimli bir birliktelik için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نشكركم لقدومكم لنصرتنا ونحن نتطلع لتعاونٍ طويلٍ ومثمر |
Ülken hakkında birşeyler öğrenmek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتطلع إن نعلم عن بلدك. |
Sahne aşamalarınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن متحمسون بشأن الإنتاج الممتع |
Washington'a gitmek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | "نحن متحمسون للذهاب إلى "واشنطن |
Yiğit kaçışınızı dinlemek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتطلع للإستماع إلى طريقة هروبك الجريئة. |
Hepimiz sizin müziğinizi duymak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتطلع إلي سماع الكثير من موسيقاكِ. |
Harika! Dinlemek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | أحسنتٍ, لا يسعنا الإنتظار لسماعك. |