Hızla alçalıyorsunuz. Sadece bir kişiyi daha kurtarmak için vaktimiz kaldı. | Open Subtitles | طائرة الرئيس، أنتم تهوون بسرعة شديدة لدينا وقت لشخص آخر فقط |
Silah sesleri nedenimiz, ve destek çağırmak için vaktimiz olmadı. | Open Subtitles | الطلقات النارية سبب محتمل ولم يكن لدينا وقت لطلب ذلك |
O halde hazırlanmak için vaktimiz var. Ve ona bir sürpriz yapabiliriz. | Open Subtitles | لذلك لدينا وقت لنستعد و أيضا سنتمكن من مفاجئته |
Bu saçmalık için vaktimiz yok! Jason durdurulmalı! | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لهذا الهراء جيسون يجب أن يوقف |
Bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | يا رفاق, نحن لا نملك وقت لهذا الآن هيا بنا نذهب |
Daha sonra dostlarımızın yasını tutmak için vaktimiz olacak. | Open Subtitles | سوف يكون لدينا الوقت لكي ننعي أصدقائنا لا حقاً |
Bu saçmalık için vaktimiz olmadığını biliyorsun ama son yaklaşınca, bir şeyler yapman gerekiyor. | Open Subtitles | أنت تعرف، كلانا لم يكن لديه الوقت لهذا الهراء و لكن النهاية اقتربت تحتاج إلى شيء ما |
Planların ve icatların için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لأي من خططك أو الإختراعات نصف المخبوزة |
Ama çabucak yollayabileceklerimiz için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لأمور نستطيع ان نقوم بعملها بسرعة |
Bunun için vaktimiz yok, o yüzden şu andan itibaren ya katıl ya da sus. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لذلك يا داريل لذا منذ الآن إقترح أو إخرس. |
Mahkeme izni için vaktimiz yok. Daha hızlı bir yol var mı? | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لإحضار مذكرة،، أليس هناك طريقة أسرع؟ |
Dylan, senin deneylerin için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ديلان، ليس لدينا وقت لكي للالاعيب الصبيانية |
Tamam, bunun için vaktimiz yok. Sadece... ilk kelime? | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لهذا عليك أن تتمالكى نفسك وتنطقى |
Beck, bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | أنظر , بــيك , ليس لدينا وقت لهذا. هل ترغب فى اطلاق النار ؟ |
Daha birkaç gün önce gitmiştin. Bu zırvalıklar için vaktimiz yok. | Open Subtitles | رحلت قبل بضعة أيام، ليس لدينا وقت لهذا الهراء. |
Korkmak için vaktimiz yok dostlarım. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت لكي نخاف, يا أصدقائي |
Hayır, bu kapıdan girmeliyiz. Bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ـ كلا، سندلف من خلال الباب ـ ليس لدينا متسع من الوقت لهذا |
Çok çabuk yayılır ve çok bekledik. Kültür yapmak için vaktimiz yok. | Open Subtitles | يتحرك بسرعة و انتظرنا كثيراً ليس لدينا وقتاً للفحص |
Kraliçem, bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ملكتي , ليس لدينا وقتٌ لهذا , أرجوكِ |
- Böyle büyük bir değişim için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت لإجراء تغيير كبير مثل هذا |
Bu saçmalık için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس عندنا وقت لهذا الهراء! |