"için yapıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أنا أفعل
• افعل هذا
• أفعل هذا من
• انا افعل
• أنه لابد ان يقاتل ولا
• أفعلها لأجل
• هذا لكي
• فقط من اجل
• لمُصلحتكِ
• أنا افعله
• أنا أفعله من أجل
• أؤدي خدمة
• أفعل ذلك من أجل
• أفعل هذا لأجل
• أفعل هذا لأن

Ama emin olmak için, bunu işime yardım etmek için yapıyorum.
لكن فقط كي نكون واضحين . أنا أفعل هذا لمساعدة عملي

Bir sözleşme yaparsam senin için yapacaktım! Bunu senin için yapıyorum!
ادركت اننى لو حصلت على عقد للتسجيل فسأعوضك , انا افعل هذا من أجلك

Bu işi kendim için yapsaydım 3 sene yerdim ama sizin için yapıyorum ve 3 senemi siliyorsunuz!
أنا أفعل هذا من أجلكم، يارجال وأنت تلغي الثلاث سنوات

Bunu oğlumu cesaretlendirmek için yapıyorum.
ولكن لابد ان أثبت لأبني أنه لابد ان يقاتل ولا يخاف

Ben sağlık sigortası için yapıyorum.
حسناً، أنا أفعلها لأجل الفوائد الطبية.

25 yıl önce baban için yaptığımı şimdi senin için yapıyorum.
أنا أفعل من أجلك ما فعلته لوالدك قبل 25 سنة مضت

Her ne kadar iyi bir senaryo olsa da... Açıksözlü olmak durumundayım, Bu işi sırf parası için yapıyorum!
لذلك ليس من المهم ما سيصبح عليه السيناريو أنا أفعل ذلك فقط من أجل المال

Bunu senin için yapıyorum. Huzur içinde uyuyabil diye, hayatım.
أنا أفعل هذا بسببكِ، لذا يمكنك أن تستريحي بسهولة يا عزيزتي

Bunu onun için yapıyorum, zaten. Şimdi şu şeyi aç, Peder.
هذا من افعل هذا من اجلها الان افتح هذا الشيى.ابى

-Bunu ikimiz için yapıyorum. -Bana maval okuma.
أنا افعل هذا من اجلنا جميعا لا تقل لي هذا الهراء

Bu çok riskli bir iş, sadece hatırın için yapıyorum.
أنا أفعل هذا من أجلك ولكنها مخاطره كبيره إتفقنا

Bu çok riskli bir iş, sadece hatırın için yapıyorum.
أنا أفعل هذا من أجلك ولكنها مخاطره كبيره

- Küçük çocuk, sen karışma. - Bunu hepimiz için yapıyorum.
لا تتدخل ايها الولد انا افعل هذا من اجلنا جميعا

Bunu Jonathan için yapıyorum.
انا افعل هذا من اجل جونثان هذا يفسر كل شيء

Bunu sevgi için yapıyorum.
و لكن فليكن كذلك, أنا أفعلها لأجل الحب

Ben bu işi sadece oğlumu geri almak için yapıyorum.
.إنها مجرد وظيفة .أنّي فقط أفعل هذا لكي أستعيد ابني

Aslında umurumda değil. Ben bunu para için yapıyorum.
بصراحة، أنا لا أَعطي الزبالة أَنا في هذا فقط من اجل المال.

Bunu senin iyiliğin için yapıyorum.
أفعل هذا لمُصلحتكِ

Bunu kendim için değil, senin için yapıyorum.
أنا لا افعل هذا من أجلى أنا افعله لأجلك

Ama bundan da öte bunu sevdiğim insanlar için yapıyorum. Bunu senin için yapıyorum, Katara.
أنا أفعله من أجل من أحبهم إنني أفعله من أجلك يا كتارا

Kurtaracağım bizi. Bizim için yapıyorum.
سوف انقذ ارواحنا انا أؤدي خدمة لنا كلنا

Sufi, neden anlamıyorsun? Bütün bunları dinim için yapıyorum.
صوفي أنتِ لا تفهمي أنا أفعل ذلك من أجل ديني

Bunu kendi sağlığım için yapıyorum.
أنا أفعل هذا لأجل أن تصبح حياتي أكثر صحة

Evet, evet. Hayır, çoğunlukla karım benden yapmamı beklediği için yapıyorum.
أجل،كلا عادة أفعل هذا لأن زوجتي تتوقع مني أن أفعل هذا