Oğlun için yapabileceğim bir şey yok, Bob. | Open Subtitles | . (لايوجد مايمكنني فعله لأجل ابنك، يا(بوب |
Oğlun için yapabileceğim bir şey yok, Bob. | Open Subtitles | . (لايوجد مايمكنني فعله لأجل ابنك، يا(بوب . فلقد فعل أمراً مشيناً |
Değiştirmek için yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أستطيع فعله لتغيير هذا |
- Senin için yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أستطيع فعله لأجلِك |
Onu sana geri getirmek için yapabileceğim bir şey yok, biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه لا يوجد شيء يمكنني القيام به لإعادتها إليك. |
Fikrinizi değiştirmek için yapabileceğim bir şey yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد شيء يمكنني القيام به لتغيير رأيك؟ |