"için yardım ettim" - Translation from Turkish to Arabic

• ساعدت

Hükümetime, çok daha fazla masum insanı öldürmesi için yardım ettim.
لقد ساعدت حكومتي في قتل الكثير من الأبرياء، وأكثر من ذلك.

Masa örtülerini kullandık. Bir gece, Yahudi bir terzi olan arkadaşıma üç bayrak dikmesi için yardım ettim.
استخدمنا مفارش المائدة وفي إحدى الليالي، ساعدت صديقي ،الخيّاط اليهودي

Yani, sana, zaten ölmüş bir adamı yine aramak için yardım ettim.
لذا ساعدت في البحث ثانيةً، البحث عن الرجل الذي سبق وقتلته -حقاً؟

Geçen hafta, kafası karışmış olan genç bir kadına, kurduğu aldatmaca ve yalanlar ağından kurtulması için yardım ettim.
الأسبوع الماضي، ساعدت إمرأة شابة مشوشة لتتخلص من شبكتها المليئة بالكذب و الضغينة

Yine de söyleyeyim, Lavon'un ailesine tekrar birlikte olmaları için yardım ettim.
حسناً, دعيني فقط أقول , بأنني ساعدت في عودة والدي لافون لبعضهم البعض

O gitti. Tamsin'e ondan kurtulması için yardım ettim.
لقد إنتهى أمرها ساعدت تامزين لكي تتخلص منها من أجلك

Suskun kardeşinize garip ailesinden uzaklaşması için yardım ettim mi diye soruyorsunuz?
هل ساعدت أختك الصغيرة الصامتة لتبتعد عن عائلتها الغريبة المخيفة ، المالكة للأرض بوضع اليد؟

Hükümetime, çok daha fazla masum insanı öldürmesi için yardım ettim.
لقد ساعدت حكومتي قتلت العديد من الأبرياء وأكثر، وأكثر من ذلك بكثير.

19 yaşında iken, ailesi tarafından yaşlı bir adamla evlendirilmek zorunda bırakılan bir arkadaşıma bu evlilikten kaçması için yardım ettim.
و عندما كنت في 19 من عمري، ساعدت صديقتي التي أجبرها والداها أن تتزوج من رجل يكبرها في العمر بالهروب من هذا الزواج التعسفي.

Önceki eşime işini kurması için yardım ettim.
ساعدت زوجى السابق فى بدء مشروعه

Lemon ve George'a kaçmaları için yardım ettim.
وأنا قد ساعدت ليمون وجورج على الهروب

Hepsine görevleri için yardım ettim.
لقد ساعدت كل منهم القيام بواجبهم.

Zane'e şöhretinden dolayı hayatında oluşan karmaşayı temizlemesi için yardım ettim
لقد ساعدت " زين " على إزاحة فوضى النجومية

Adam'a sahte ölümü için yardım ettim, böylece ortadan kaybolabilirdi.
ساعدت (آدم) في تلفيق موته لكي يستطيع الإختفاء

Mason'a Hannibal'ı bulması için yardım ettim.
‫أنا ساعدت (ميسون) ‫في العثور على (هنيبل)

Asiler benim yüzümden burada ve kasabamızı böyle görünce... Damon'a Malcolm'u öldürmesi için yardım ettim.
ولمّا رأيت بلدتنا وديارنا بهذه الحال، ساعدت (دايمُن) لقتل (مالكولم).

Hareketi bıraktığımdan beri yüzün üzerinde kişiye, aşırıcı hareketlerden ve beyaz üstünlüğünü savunan gruplardan ayrılabilmeleri için yardım ettim. (Alkışlar) Cihatçı gruplara bile.
منذ أن تركت الحركة، كنت قد ساعدت أكثر من مئة شخص على الانفصال عن الحركات المتطرفة، من المجموعات المتعصبة البيضاء.. (تصفيق) حتى الجماعات الجهادية.

Barbie'ye lazanyayı yapması için yardım ettim.
ساعدت (باربي) على إعداد اللازانيا.