"için yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكان في
        
    • هناك غرفة
        
    • مساحة تكفي
        
    • افسح
        
    Bu odada biraz ekstra Chang için yer var mı? Open Subtitles هل هناك أي مكان في هذه الغرفة لتشانغ الاحتياطي الصغير؟
    Bu dünyada da insanın kalbinde de intikam için yer vardır. Open Subtitles هناك مكان في هذا العالم ومكان في قلب الإنسان للإنتقام
    Sorunun gerçekliğini kabul ederseniz, o zaman dünyada hâlâ vatanseverlik için, kendi insanlarınıza ve ülkenize karşı özel bağlılıklar için yer olduğunu kabul etmeniz gerekir. TED فإذا قبلت بحقيقة المشكلة، يجب عليك أن تتقبل ذلك، نعم، ما زال هناك مكان في العالم للوطنية، ما زال هناك مكان في العالم ليكون لك ولآئك الخاص والألتزامات تجاه شعبك وإتجاه بلدك.
    Onun için yer yoktu. Zaten 4 öğrencim var. Open Subtitles لم يكن هناك غرفة له, لقد جلبت اربعة طلاب.
    Benim için yer yoksa burada nasıl yaşayacağım? Open Subtitles كم يفترض لي العيش هنا إذ أنه ليس هناك غرفة لي؟
    On tane ağaç ev için yer var ve yatak odasının çatısında pencere var. Open Subtitles بها مساحة تكفي تقريباً 10 أشجار. و شبّاك غرفة النوم يطلّ على منظر جميل.
    Bir sonraki içki için yer açmalıyım. Baskı yapıyor. Open Subtitles يجب أن افسح مجالا للجولة القادمة من الشراب
    Karakolda senin için yer kalmadı. Open Subtitles لايوجد لك مكان في مركز الشرطة.
    Ken, kafamda sadece tek sorun için yer var, yani dediklerini hiç kafam almıyor. Open Subtitles كين) لا يوجد مكان في) عقلي إلا لمشكلة واحدة لذلك, لا أستطيع التعامل مع ما تقول
    Kralın Şehri'ndeki tüm oğlancıları yakalayacak olsalar zindanlarda başka hiç kimse için yer kalmaz. Open Subtitles إذا ألقوا القبض على كل الداعرين في (كينغز لاندينغ) لن يبقى مكان في السجن لأي شخص آخر
    Kralın Şehri'ndeki tüm oğlancıları yakalayacak olsalar zindanlarda başka hiç kimse için yer kalmaz. Open Subtitles لو قبضوا على كل المُنحرفين في (كينغ لاندينج) لن يتبقى هناك أي مكان في السجون لمن تبقى
    Majesteleri sarayımız ne kadar geniş olsa da bir hayvan için yer yoktur. Open Subtitles ،مولاي ...على الرغم من أن القصر كبير ليس هناك غرفة لحيوان
    Evet, hepimiz için yer var. Open Subtitles أجل ، هناك غرفة لنا جميعا
    Evet, hepimiz için yer var. Open Subtitles أجل ، هناك غرفة لنا جميعا
    Gerçi artık bir tanesi için yer var. Open Subtitles مع ذلك هناك غرفة لواحد الآن.
    Burada ancak bir kişi için yer var, bırak ikiyi. Open Subtitles هناك بالكاد مساحة تكفي شخص واحد ما بالك بشخصين
    Geliyor mu? Madam Epner'in sınıfında, Bay Green'in öğrencileri için yer açmalıyız. Open Subtitles فصل السيدة ابنر جرين , افسح الطريق لفصل السيد جرين .
    Onun için yer aç lütfen, sana yalvarıyorum. Open Subtitles أتوسل اليك افسح المجال له ,ارجوك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more