"için yeterince iyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيد بما فيه الكفاية بالنسبة
        
    • جيدة بما فيه الكفاية
        
    • جيدا بما يكفي
        
    • جيدة بما يكفي
        
    • جيدة لك
        
    • جيد كفاية لك
        
    • عديم النفع تماماً
        
    • جيد كفايةً
        
    • جيداً بما يكفي من أجلك
        
    Benim için yeterince iyi, evlat. Open Subtitles انه لامر جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لي، الصبي.
    Bu köle senin için yeterince iyi mi? Open Subtitles هل هذا العبد جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك؟
    Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم أنني لست جيدة بما فيه الكفاية بالنسبة لك.
    ...bu demek değil ki onun için yeterince iyi olmadığımı düşünüyorum! Open Subtitles ليس كأنني أشعر أنني لست جيدا بما يكفي لها ...
    Yazar olmak için yeterince iyi miyim onu bile bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف حتي إن كنت جيدة بما يكفي لأكون واحدة
    Senin için yeterince iyi değilim. Open Subtitles أنا لست جيدة لك
    Bunca zaman benim için yeterince iyi olmadığını söyleyip durdun. Open Subtitles انفقتي كل هذا الوقت لقول كيف كيف انكِ لستِ جيدة لي، ولكني انا لست جيد كفاية لك
    Bu benim planımdı. O bunun için yeterince iyi değil! Open Subtitles اسمع؛ أعطيتك هذا المخطّط مجاناً بينما هذا الشاب عديم النفع تماماً
    Iolaus, onun, annem için yeterince iyi olduğunu nerden bilebilirim ki? Open Subtitles إيوليس)، كيف أعرف أن) هذا الشحص جيد كفايةً لها ؟
    Bununla başa çıkamıyorsa senin için yeterince iyi değil demektir! Open Subtitles لم يستطع الصمود معك في هذا اذاً هو ليس جيداً بما يكفي من أجلك
    Benim için yeterince iyi bir günah keçisi değil. Open Subtitles إنه ليس كبش فداء جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لي
    - Senin için yeterince iyi mi? Open Subtitles جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك؟
    Senin o sıska, bakir götün için yeterince iyi değil miyim? Open Subtitles أنا لست جيدة بما فيه الكفاية لنفسك البكر ؟
    Bu, okuyucularım için yeterince iyi bir cevap değil. Open Subtitles ليست جيدة بما فيه الكفاية لقرائي.
    Bunun için yeterince iyi değilsin. Open Subtitles حسنا، لم تكونى جيدة بما فيه الكفاية.
    Onun için yeterince iyi olmadığımı farketecek birgün. Open Subtitles ستعرف أنني لست جيدا بما يكفي لها
    Onun için yeterince iyi değilsin. Open Subtitles أنت لست جيدا بما يكفي لها
    Bu gece tiyatroda bir temsilci vardı, ve diyor ki bu oyunun Broadway için yeterince iyi olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles كان هناك وكيل موجوداً هذه الليلة ويقول أنه يعتقد أن هذه المسرحية قد تكون جيدة بما يكفي لبرودواي
    Sizin Cadılar Meclisiniz için yeterince iyi olmadığımı sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت أنك قلت أنني لست جيدة بما يكفي لسحرك الخاص
    Senin için yeterince iyi değil. Open Subtitles إنها ليست جيدة لك
    Böyle giyinmiş birinin binmesi için yeterince iyi değil. Open Subtitles إنها ليست جيدة لك بهذا الثوب
    Senin için yeterince iyi olmadığım hakkında olan mı? Open Subtitles التي تتحدث عن كوني غير جيد كفاية لك
    Bu senin için yeterince iyi mi? Open Subtitles هل هذا جيد كفاية لك
    Bu benim planımdı. O bunun için yeterince iyi değil! Open Subtitles اسمع؛ أعطيتك هذا المخطّط مجاناً بينما هذا الشاب عديم النفع تماماً
    Benim için yeterince iyi. Open Subtitles جيد كفايةً لى
    Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum. Open Subtitles أعلم بأني لست جيداً بما يكفي من أجلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more