Ama açıklamak için kelimeleri seçemedi bile. Annemin sakinleştiricisini bulmak için yukarı çıktım. | Open Subtitles | وذهبت إلى الأعلى للحصول على دواء والدتي المهدئ لكن عندما نزلت وجدتها قد ذهبت |
Cevabı, "Bunu yapmak için yukarı bakmam gerekmiyor." | Open Subtitles | فقال ، لا حاجة لي للنظر إلى الأعلى لأفعل ذلك |
Onları yakalamak için yukarı çıkmalıyız. | Open Subtitles | يمكننا الوصول إلى الأعلى قبل أن يلحقوا بنا |
"Bugün sizin için yukarı aşağı zıplayacağım" | Open Subtitles | "حسناً، اليوم سأقفز اليوم إلى الأعلى والأسفل من أجلكم." |
Hayır, sidikli çocuk şekerleme için yukarı çıkmış. | Open Subtitles | لا , الطفلة تبولت و أخذت للدور العلوي لتغيير الحفاظة |
Kira'yı kontrol etmek için yukarı çıktım. | Open Subtitles | صعدت للدور العلوي لأتفقد حال (كيرا). |
Onu aramak için yukarı çıktın öyle mi? | Open Subtitles | وعندها ذهبتَ إلى الأعلى لتبحثَ عنها |
- Makbuz almak için yukarı çıkın. | Open Subtitles | .إذهب إلى الأعلى لتحصل على القائمة |
Biri beni görmek için yukarı çıkıyor. | Open Subtitles | أنه بالطريق إلى الأعلى لرؤيتي |
Shepherd'dan önce vizitede olmak için yukarı çıkmam gerek. | Open Subtitles | حسنا. علي الذهاب إلى الأعلى إذا كنت سأهزم (شيبرد) في الجولات, إذا أراك لاحقا؟ |