| Bu gibi günler yeni insanlar için zordur. | Open Subtitles | أعني ، هذا النوع من الأحداث يكون صعب على الشخص الجديد |
| Ama avlanmak, ayaklarını ıslatmaya alışık olmayan bir kedi için zordur. | Open Subtitles | لكن الصيد صعب على القط الذي لم يتعود على جعل قدميها تبتل بالماء. |
| Bir yerde kapalı kalmak bir denizci için zordur. | Open Subtitles | هذا صعب على جندي بحرية، أليس كذلك؟ |
| Bu benim için çok zor. Muhtemelen tüm erkekler için zordur. | Open Subtitles | هذا صعب على وربما يكون صعب على أى رجل |
| Annen için zordur herhalde. | Open Subtitles | لابد من أنه أمر صعب على والدتك |
| Herkes için zordur. | Open Subtitles | إنه صعب على الجميع |
| Bunu duymak herkes için zordur ama Kyle, sen öldün. | Open Subtitles | ربما هذا صعب على أي أحد أن يسمعه، لكن... (كايل)، لقد متَ |