İçinde yaşadığımız bu bölünmüş, siyasi kutuplaşmalı dünya bazen farklılıklarımızı öylesine büyük gösteriyor ki bunu aşılamaz bir şeymiş gibi. | TED | وهذا العالم المنقسم والمستقطب سياسًا الذي نعيش فيه يؤثر علينا بجعلنا نشعر أن اختلافاتنا واسعة ولا يمكن أن تقهر. |
Milano'ya vardığında içinde yaşadığımız bu cennetten geriye hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | عندما يصل الى ميلان, لن يتبقى شيئا من النعيم الذي نعيش فيه |
İçinde yaşadığımız bu dünya küçük güzel şeylere çok zor gelir. | Open Subtitles | العالم الذي نعيش فيه قاس على الأشياء الجميلة. |
Bayanlar ve baylar, içinde yaşadığımız bu dünya görmesini bilenler için pek çok mucizeyle doludur. | Open Subtitles | سيّداتي وسادتي، هذا العالم الذي نعيش فيه... مليء بالسحر لأولئك الذي لديهم القدرة لرؤيته |
İçinde yaşadığımız bu toplum | Open Subtitles | أنه المجتمع الذي نعيش فيه. |
24 bir anlamda 11 Eylül olayları bağlamında ortaya çıktı ama Jack gerçekten, birçok yönden içinde yaşadığımız bu çok karmaşık dünya için bir günah keçisi ve önemli bir sınav oldu. | Open Subtitles | تمّ إبتكار (24) في سياق أحداث الحاديعشرمن سبتمبر... لكنّ أصبح (جاك) من عدة نواحٍ مانع الصواعق وإختبار الطبيعة... لهذا العالم المُعقّد الذي نعيش فيه. |