Ama sen gittin, beni soydun, ne içindi, 500 bin mi? | Open Subtitles | ولكن بدلا من ذلك قمت بخيانتي، وذلك من أجل نصف مليون؟ |
Şu ana kadar yaptığın her şey ailen ya da para içindi. | Open Subtitles | كلّ ما فعلتِه لحدّ الآن كان مقابل المال أو من أجل عائلتكِ |
- Tabii ki yok. - Merhaba. The Telegraph içindi! | Open Subtitles | بالطبع ليس لديك أدنى فكرة لقد كانت لأجل الـ تيليغراف |
Vesta'nın ölümü şehri korumak içindi, fakat Licinia kaybettiği şey için ve artık bildiği şey için ağlıyordu. | TED | كان موت تلك العذراء لأجل حماية المدينة. لكن ليكينيا تندب ما ضاع وما أصبحت تعرفه الآن. |
Annem içindi. Bazı savaşlar vardır ki galip çıkmayı umamazsınız. | Open Subtitles | من أجل أمي هناك بعض المعارك لا يمكنك الفوز بها |
Uykusuz geceler, kaçırılan tatiller, ve hepsi onun hayali içindi. | Open Subtitles | ،ليالٍ ساهرة ،إجازات مفوتّة .وكل ذلك من أجل تحقيق حلمه |
İşler kızışıyordu. Bu herkesin güvenliği içindi. Herkesin güvenliği için. | Open Subtitles | كانت الأمور تزداد حدة كان هذا من أجل سلامة الجميع |
Bu... onun bana ne kadar güzel olduğunu anlatmadığın içindi. | Open Subtitles | هذه من أجل أنك لم تخبرني . بأنها كانت جميلة |
Ne dişleri iyileştirmek içindi ne de Abyzou'yu öldürmek için. | Open Subtitles | ليس من أجل الأسنان المتساقطة وليس من أجل قتل الأيبيزو |
On yıl boyunca eğlence içindi -- ve ne için olduğunu bilmiyorduk. | TED | لعقد كامل من الزمن كان لأجل التسلية – لم تكن لدينا فكرة حتى لأجل أي شيء كان. |
Gururun etkisindeyken yaptığın her iyi şey Prue'nun büyük zaferi içindi. | Open Subtitles | لذلك كل خيرٍ فعلته أثناء فخركِ كان لأجل انتصار "برو" فحسب |
Evet, ama bu sadece yazarlar derneği sağlık sigortası içindi. | Open Subtitles | أجل، لكن هذا فقط لأجل رابطة التأمين الصحي للكتّاب |
Gezegenlerin listesine ulaşmak içindi. | Open Subtitles | كل هذا كان لأجل أن يضع يديه على قائمة الكواكب |
Bu pembe iç çamaşırı giydiğin içindi, | Open Subtitles | وهذا لأجل إرتداء ملابس داخلية وردية اللون |
Hindistan'da bir kaplan içindi. | Open Subtitles | لم تخطر ببالى من اجل الاسد بل من اجل نمر فى الهند |
Bu, basketbol içindi. Şimdi ödeştik, Tertemiz başlayabiliriz. | Open Subtitles | كان لاجل كرة السلة نحن الآن متعادلين ويمكننا البدء من جديد |
En iyi iki arkadaşımla yeniden... bir araya gelmek içindi. | Open Subtitles | الأمر كان بالحقيقة بغرض عودتي أنا وصديقيّ الصدوقين معًا. |
Fakat hepsi senin içindi, bu sayede kendinle gurur duyabilecektin! | Open Subtitles | ولكن كل هذا كان لأجلك كي تفخر بما تقوم به |
Biliyoruz. Bu sadece bizim içindi, bir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | نعلم، هذا الإختبار قمنا به لأجلنا .إنه لايعني أيّ شيء |
Yaptığım her şey uğruna savaştığım her şey, onun içindi. | Open Subtitles | كل ما فعلته، كل ما حاربتُ لأجله كان من أجلها |
Reklam panosu yaptığı şey benim içindi. | Open Subtitles | لوحة الإعلانات الشيء الذي فعله كانَ لأجلي.كانت هديةُ عيدَ ميلادي |
Geçen ay yalnızca 3 ceza kestiler ve sadece dur levhasına dikkat etmediğin içindi. | Open Subtitles | فقط ثلاث مخالفات الشهر الماضي لعدم الالتزام بإشارة المرور |
Anlamıyor musun? Bütün yaptıklarım senin içindi birlikte olmamız içindi. | Open Subtitles | كل ما فعلته، فعلته لأجلكِ فعلته لأجلنا.. |
Boynuz ne içindi? Güvercinlerin yuvası olmasının dışında | Open Subtitles | ماذا كان الغرض من القرن ذو العشرون قدم ؟ |
Sanırım golf oynamak için seni kandırdığım zaman... kendimi suçlu hissettiğim içindi. | Open Subtitles | أعتقد هذا لأنني كنت أشعر بالذنب حول خدعك لألعب الغولف |
O zamanlar sana korkusuzca defol deme nedenim kesinlikle yanımdan gitmeyeceğini bildiğim içindi. | Open Subtitles | السبب الذي كان يجعلني دائماً أخبركِ بأن تغربي عن وجهي كل مرة بدون خوف كان لأنني كنت أعرف |
- Bu ne içindi ulan? | Open Subtitles | -ما كان سبب ذلك بحق السماء؟ |