Gözümün içine baktı ve beni tanımadı. | Open Subtitles | نظرت في عينيّ مباشرة.. لكنّها لم تتعرّف عليّ. |
Gözümün içine baktı ve hırsızları suçladı. | Open Subtitles | لقد نظرت في عينيّ وألقت باللوم على الأناس الصغار. |
Ay önce öldü Karım, Sadece gözlerinin içine baktı ve bana güle güle dedi. | Open Subtitles | ماتت زوجتي منذ أشهر، إلّا أنّها نظرت في عينيّ توًّا وودّعتني. |
Gözlerimin içine baktı ve onu korudu hem de o kızlara tecavüz ettiğini bile bile. | Open Subtitles | لقد نظرت في عيني وقامت بالدفاع عنه مع العلم بأنه قام بتخدير واغتصاب كل تلك الفتيات |
dedi. Sonra gözlerimin içine baktı ve şöyle dedi: "Anne, benim annem olduğunu söylemekten çok gurur duydum." | TED | وثم نظرت في عيني وقالت، "أمي، كنت فخورة جدا لأقول أنك أمي" |
Gözlerimin içine baktı ve bildiği şeyler olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نظرت في وجهي تقول أنها تعرف شيئاً |
Ama sonra gözlerimin içine baktı ve bana gerçeği söyledi. | Open Subtitles | ,ولكن نظرت في عيناي ... و أخبرتني بلحقيقة |
Gözlerimin içine baktı ve dedi ki... | Open Subtitles | نظرت في عيني مباشرة ...و قالت |