İçinize işler ve sizinle yaşar. Ve bundan kaçış yoktur. | Open Subtitles | ثم يدخل تحت بشرتك ويعيش بداخلك ، ولا تستطيع الهرب |
Eğer içinize bakarsanız asıl kendinize kızmanız gerektiğini anlayacaksınız. | Open Subtitles | ربما لو نظرت بداخلك ستجد أن الشخص الذي يغضبك بالفعل هو أنت |
Bilirsin, bir müzedeyken ve bir tabloya bakarken, ve sizin gerçekten tepenizi attırır tümüyle korkunçtur, ve içinize nüfuz eder? | Open Subtitles | اتعرف عندما تكون في المتحف وانت تحدق في صورة، وينتابك شعور بالخوف شعور فضيع يدخل بداخلك |
Kutsal Ruh'u içinize aldığınızı söylediğimde.. | Open Subtitles | و عندما أقول , بأنكِ تلقيتِ , الروح القدس بداخلك |
Uzvunu içinize koyup sallaması gerekir. | Open Subtitles | يجب عليه أن يضع عضوه بداخلك ويحركه |
Sonrasında o içinize işler ve sizinle birlikte yaşar. | Open Subtitles | ' ثم يدخل تحت بشرتك ويعيش بداخلك ' |
Sonrasında o içinize işler ve sizinle birlikte yaşar. | Open Subtitles | ثم يدخل تحت بشرتك ويعيش بداخلك |
Gece ve gündüz içinize girsin ve ruhunuz serbest kalsın. | Open Subtitles | الليل والنهار يأتون بداخلك |
Girdi içinize değil mi? | Open Subtitles | إنها بداخلك صحيح؟ |