"içiyordum" - Translation from Turkish to Arabic

• أشرب
• أتناول
• أحتسي
• اشرب
• اتناول
• بشراب
• ادخن
• احتسي
• ودخنت
• لقد شربت من
• كنت أحتسى
• كنت ثمل
• كنتُ أدخن
• أحتسى شراب

Cel-Ray içiyordum ve çok hızlı içmeye başladım, dudağıma çarptı.
تكدمت شفتي، كنت أشرب سيل راي ورفعتها بسرعة فاصطدمت بشفتي.

Bu ne küstahlık. Ben daha sen doğmadan önce içiyordum.
يا للتمادي ، كنت أشرب البيرة منذ قبل ولادتك

Kahvemi içiyordum ve etrafa bir bakmak için çıktığımda, ...bana doğru yürüdüğünü gördüm.
لقد كنت أشرب قهوتى و ذاهبة لإنهاء عملى الليلى فى الردهة 7 جنوب عندما رأيته يمشى من جانبى

Birkaç yıl önce sancım olduğunda bir ilaç içiyordum.
منذ بضع سنوات كنت أتناول بعض المساحيق لمعالجة شعوري بالتشنج

O bana yaklaştı. Geç olmuştu, ben de içiyordum.
غازلني ، وكان الوقت متأخراً وكنت أحتسي الشراب

Her gün içiyordum ve o zamanlar bu bana çılgınca gelmiyordu.
حسناً, كنت اشرب يومياً ولم يبدو لي جنونياً في ذلك الوقت

- Bir saat önce bir İngiliz Hanımla birlikte çay içiyordum.
كيف ؟ لقد كنت اتناول الشاى منذ ساعة مع سيدة انجليزية..

O şişeden ben içiyordum.
حسناً، أحد ما، لم أقم بهذا كنت أشرب من تلك العلبه الأخرى هناك

Buffalo'da bir batakhanede oturmuş içiyordum.
كنت في العشرينات .. وكنت أشرب في حانة في وسط المدينة

O kadar çok içiyordum ki hayatın anlamını unuttum.
لقد كنت أشرب كثيرا . حتى نسيت هدف الحياة

Barın arkasında buldum. Buraya geldiğimden beri içiyordum.
لقد وجدتها بجانب الحانة أنا أشرب منها منذ أن أتيت إلى هنا

Şu lanet derenin kenarında... kendi lanet özgür irademle içki içiyordum.
كنت أشرب عند الجدول اللعين بإرادتي الحرة

Bir dakika önce masa testeresinin yanında durmuş... biramı içiyordum.
أعني، لِلَحظة جلستُ على منشارِ المنضدة أشرب البيرا

Sekreteriniz denetleme için rahatsız etmeseydi kulüpte sabaha kadar barmenle içki içiyordum.
لقد كنت فى الملهى حتى الفجر أشرب مع النادل .. يمكنك التحرى من هذا

Birahane gibi koktuğumu sanmıyorum. Viski içiyordum.
لا أعتقد أن رائحة البيرة تفوح مني, فقط كنت أشرب الويسكي

Rüyamda bir bahçedeydim, şerbet içiyordum. Tadını hala alabiliyorum.
كنت أحلم أنني في حديقه أتناول شراب حلو و طعمه مازال في فمي

Hayır, ben sadece güne iyi başlamak için bir fincan kahve içiyordum.
كلا لقد كنت فحسب أتناول كوب قهوه حتى أصبح نشيطة اليوم

Bir arkadaşımla kahve içiyordum. O da şimdi gitti.
كنتُ أحتسي القهوة مع صديقة, وقد رحلت للتو.

Birliğimdeki bir askerle bira içiyordum.
كنت أحتسي الجعة مع جندي نخدم سوياً في نفس الوحدة

Bira içiyordum sen de ister misin?
حسنا انها ليلة دافئة، كنت اشرب بعض البيرة، تريدين بعضا ؟

İçki içiyordum.
كنت اتناول الشراب لم يكن علي ان افعل ذلك

- Hayır, barda oturmuş, gelecekteki karımla birşeyler içiyordum.
ماذا ؟ - كنت فى الحانة أحظى بشراب مع زوجتى المستقبيلة -

Joint çekip bira içiyordum. Gevşiyordum.
فقط ادخن الحشيش و اشرب بعض البيره

Ben de kaybolan çocuğa kederlenmiş içiyordum!
و تفكر اني كنت جالـسه هناك احتسي الشراب قلـقه حول ذلك الطفل الصغير

Okuldan atılmıştım. Ot içiyordum. - O seni korumak istedi..
كنت أحمق، طردت من المدرسة ودخنت الحشيش، أرادت أن تحميك

Hay Allah, tüh yahu. Koku için kusura bakma. Bir süredir lağım suyu içiyordum.
لا , أعتذر بخصوص الرائحة لقد شربت من مياه القناة

Assosication'da bir şeyler içiyordum.
كنت أحتسى شراب في "آسوسيشن"

İçiyordum ama aklım yerindeydi.
كنت ثمل لكن عقلي كان نشيط

Sigara içiyordum ve valiz taşıyan görevliyi ceketini çıkarıp, çöpe atarken gördüm.
كنتُ أدخن سيجارة، و رأيتُ خادم الفندق يخلع سترته ويرميها في حاوية النفايات