"içiyordun" - Translation from Turkish to Arabic

• تشرب
• تشربين
• كنت تدخن
• تحتسين

Ama sen içiyordun, partilere gidiyordun, hayatınla ilgili hiç endişen yoktu.
و لكنك تشرب الكحول و تنغمس فى الحفلات لا تهتم بالعالم

Bir hayvanın uzun burnundan bir şey içiyordun.
كنت تشرب من صنبور علي شكل حيوان ذو أنف طويل

Yani günde iki galon gazoz içiyordun.
وهذا يعني أنك تقريباً كنت تشرب 2 جالون من الصودا يومياً

Şampanya içiyordun ama sonra sarhoş oldun, kendini kaybetmiş bir şekilde yürüyordun.
كنتِ تشربين الشمبانيا بعد ذلك شربتِ الكثير حتى وصلتِ لحالة خرجتِ فيها عن السيطرة

Şöyle düşünüyorum tekila şişesi neredeyse boş olduğu için bence bundan sıyrılmamızın yolu, sen burada içiyordun ben geldim, yirmi dakika falan konuştuk.
كنت أفكر أنه باعتبار أن زجاجة التاكيلا فارغة تقريباً أعتقد أننا يجب أن نقول أنك كنت تشربين

Kızımın düğününde ot mu içiyordun?
أنت كنت تدخن الممنوعات في حفل زفاف ابنتي؟

İçiyordun, hâlâ en yakın arkadaşın olduğumu düşündün.
لقد كنت تشرب, اعتقدتَ أننا لا زلنا أصدقاءً مقرّبون.

Seni eve getirmemiz gerekti. Eski günlerdeki gibi içiyordun.
كان علينا جلبهم للمنزل, وأبي كنت تشرب كما في الأيام الخوالي

Reddediyorsun çünkü içiyordun. İkimiz de bunun farkındayız.
إنكَ ترفض ذلك لأنك كنت تشرب .وكلانا نعلم ذلك

Her gece sanki onu bir sen kaybetmişsin gibi bayılana kadar içiyordun!
كل ليلة كنت تشرب حتى تغيب عن الوعي وكأنك الشخص الوحيد الذي فقده

Dün Old Homestead'de kiminle bir şeyler içiyordun?
من الشخص اللذي كنت تشرب معه بالبارحة في الفندق ؟

Ben sadece su içiyordum oysa sen şarap içiyordun.
كنت أشرب الماء بينما كنت تشرب أنت النبيذ

Dürüst ol, söyle bana. İçiyordun değil mi?
كن صادق وأخبرني بأنك كنت تشرب.

"Papaz efendi, yoksa içki mi içiyordun?" demiş.
هل كنت تشرب ايها المحترم؟ ...و يقول المحترم

- Daha geçen hafta, ben ayrılmadan önce içiyordun, Dan.
- ودخلت إلى إعادة التأهيل - لقد كنت تشرب الأسبوع الماضي

Kurucuların verdiği partide benimle birlikte Bitter Canadian içiyordun.
أنتِ كنتِ في حفل الآباء المؤسسين تشربين الخمر معي.

O zamandan beri Pete kasadan para vererek sana arka çıkıyordu ve burada bedava içiyordun.
ومنذ ذلك الوقت بيت كان يدعمكِ خارج الحساب وكنتي تشربين هنا مجاناً

Döküntü bir minibüsle geziyordun ve kutudan kırmızı şarap içiyordun!
وقد كنتي تقودين شاحنة صغيرة مهشمة ! وقد كنتي تشربين النبيذ الأحمر من الصندوق

Sabahtan beri şarap mı içiyordun?
هل كنت تشربين النبيذ طوال النهار؟

İyi bir kız için fazla içiyordun.
كنت تشربين الخمر بقوة على فتاة لطيفة

Sigara mı içiyordun sen?
ـ هل كنت تدخن السجائر؟

Bir sarılmaya ihtiyacın var. İçki mi içiyordun sen?
هل كنتِ تحتسين الكحول؟