| Arkadaşlarla dışarı çıkmıştım, onlar da içki dükkanını soydu. | Open Subtitles | كنت في الخارج عندماحاول بعض الأصدقاء سرقة متجر كحول |
| Bir içki dükkanını soymaya teşebbüs. Küçük suçlar işleyen biri için bu büyük bir gelişme. | Open Subtitles | محاولة سرقة متجر كحول إنه عمل كبير لشخص مثلك أليس كذلك ؟ |
| Meth alabilmek için içki dükkânını soymuş. | Open Subtitles | سرقَت متجر خمور لتتمكّن من شراء المخدّرات |
| Altı ay sonra Lawrence Rome başka bir içki dükkânını soymaktan geri gelecek. | Open Subtitles | بعد ستّة أشهر من الآن، سيسرق (لورانس روما) متجر خمور آخر |
| Hellcat Maggie kendi içki dükkanını açmaya çalıştı. | Open Subtitles | قطة الجحيم ماجى حاولت فتح محل الخمور الخاص بها |
| Frank, bu şerefsiz içki dükkanını soyarken gördüğünde sadece kahve almaya gidiyordu. | Open Subtitles | فرانك) ذهب فقط ليحضر القهوة) عندما رأى هذا الرجل يسرق محل الخمور |
| Parkta içki dükkanını seyretmeyi sevdiğim kadar... | Open Subtitles | بقدر ما أحب مشاهدة وقوف السيارات على مخزن الخمور كثيراً |
| Az önce çıktığımız içki dükkânını düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتفكر بخصوص متجر الخمور الذي كنا فيه؟ |
| Polis bu adamı içki dükkanını soyarken yakalamış. | Open Subtitles | ضبطت الشرطة هذا الرجل يسرق متجر خمر |
| Arkadaşlarımla dışarı çıkmıştım ve onlar bir içki dükkanını soydular. | Open Subtitles | كنت في الخارج عندماحاول بعض الأصدقاء سرقة متجر كحول |
| Peki ya içki dükkanını soymak? | Open Subtitles | اذا , ماذا عن اقتحام مخزن الخمور ؟ |
| Kelvin Nico az önce bir içki dükkanını bastı. - Nico, Steelgrave'in grubundan. | Open Subtitles | (كلفين نيكو) عرّج على متجر خمر للتوّ، (نيكو) ضمن طاقم (ستيلجريف). |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 