Ütülenmiş çarşafların arasına sokulunca insan içkisini kesme cam bardaktan içmek istiyor. | Open Subtitles | رجل يجد نفسه في شراشف مكوية يحتاج قليلا من البلور مع شرابه |
Pak Sing Okulu'nun yeni koruması ...dün gece Chih-hao'nun içkisini fırlattı. | Open Subtitles | سينج باك حارس المدرسة الجديد رمى شرابه في هاو شية ليلة أمس. |
Purosunu yakıp içkisini test etmeden gidemezdim. | Open Subtitles | لم استطع المغادرة بدون مساعدته واختبار شرابه |
Favori içkisini favori masasında, favori dansçısıyla birlikte içiyor. | Open Subtitles | معه مشروبه المفضل على طاولته المفضلة, مع راقصته المفضلة |
Şimdiye kadar çoktan inip, içkisini içip evine geri gitmişti. | Open Subtitles | ماذا تفعل؟ لو أتت لشربت مشروبها و عادت لبيتها الآن |
Şurdaki esmerin bir sonraki içkisini ben ısmarlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أطلب لهذه السمراء هناك شرابها القادم |
Beyaz adamın zehirini almaktan vaz geç. Sigaralarını, uyuşturucusunu, içkisini. | Open Subtitles | ، سجائره , مخدراته ,خموره . إمرأته البيضاء , خنزيره |
Kendi içkisini kendisi getirince daha çok kar edecek. | Open Subtitles | ستكسب المزيد من النقود إذا قامت بإحضار مشروباتها الخاصة |
Henüz son içkisini tam olarak ne zaman içtiğini hatırlamayan bir alkolikle tanışmadım. | Open Subtitles | لم أقابل مدمن كحول حتى الآن لم يعرف بالضبط منذ متى كان شرابه الأخير |
Neşeli bir şekilde kadehini arkadaşlarının kadehlerine vurur, kadehler kaldırılırken ölümcül içkisini diğerlerinin içkilerine karıştırır. | Open Subtitles | قعقع قدحه مبتهجا بأقداح أصحابه حيث سقط شرابه القاتل في شراب كل شخص مع الهتاف |
Kız arkadaşının benim tırıma içkisini attığı zamanı hatırladın mı? | Open Subtitles | تتذكرين عندما رمى صديقك شرابه على مركبتي |
Biliyor musunuz, eğer içkisini zamanında almazsa, kafası dönmeye başlar. | Open Subtitles | أنت تعرف إن لم يحصل على شرابه في الموعد المحدد, يصاب بأعراض أنسحاب |
Dilini tutabilir ama içkisini asla. | Open Subtitles | لا يستطيع ان يتخلى عن شرابه مثلما هو الحال مع لسانه |
Ben köpeğimi koşuya hazırlamaktayken, bir adam da bir barda içkisini bitirmekteydi, anahtarlarını aldı, arabasına bindi ve güneye doğru yola çıktı, ya da her nereye gidiyorsa oraya. Bense karşıdan karşıya geçmekteydim | TED | بينما كنت اعد كلبتي للجرى، كان رجلًا ينهي شرابه في الحانة، ملتقطًا مفاتيح سيارته، راكبًا إياها، قاصدًا ناحية الغرب أو أي ناحية أخرى. كنت أجري عبر الشارع |
Saat neredeyse 5:00 ve bu kötü çocuğun içkisini içmesi lazım. | Open Subtitles | انها قرابة الخامسة وهذا الفتى السيئ يحتاج ليتناول مشروبه |
Saat neredeyse 5:00 ve bu kötü çocuğun içkisini içmesi lazım. | Open Subtitles | انها قرابة الخامسة وهذا الفتى السيئ يحتاج ليتناول مشروبه |
Her zamanki saatte, sabah içkisini getirmiştim. | Open Subtitles | لقد احضرت مشروبه فى الوقت المعتاد يا سيدى. |
Özel içkisini hazırladı ve lamba yangın çıkardı. | Open Subtitles | و حضرت مشروبها الخاص لكن المصباح سبب حريق. |
Ya içkisini başıboş bırakırsa ve birisi içine bir şey atarsa? | Open Subtitles | مشروبها بدون مراقبة, وأحد ما وضع لها شيئاً فيه؟ |
"Çocuk" şimdi aşağı inecek, içkisini ona çıkarmak istemezsen tabii. | Open Subtitles | "الطفلة" ستنزل في دقيقة، ما لم تكن ترغب بأخذ مشروبها وتصعد به اليها. |
Sen de tüm akşam onun içkisini içip durdun. | Open Subtitles | وأنت كنت ترتشف من شرابها طوال الليل |
Sen de tüm akşam onun içkisini içip durdun. | Open Subtitles | وأنت كنت ترتشف من شرابها طوال الليل |
Sigaralarını, uyuşturucusunu, içkisini. Kadınlarını. Domuzlarını. | Open Subtitles | ، سجائره , مخدراته ,خموره . إمرأته البيضاء , خنزيره |
Ya kendi içkisini kendi getirse? | Open Subtitles | ماذا إذا قامت بإحضار مشروباتها الخاصة ؟ |