"içlerinden birinin" - Translation from Turkish to Arabic

• واحداً منهم
• أن أحدهم كان
• أي منهم
• واحد منهم على
• أن واحد منهم
• احدهما
• بأنّ أحدهم

İçlerinden birinin katil olduğunu düşündüğü için davet etti.
دعاهم إلى هنا، لأنَّه اِعتقد أن واحداً منهم قاتل

Sence içlerinden birinin silah taşıdığını fark etmem ve onları uzun süreli hapse tıkmam ne kadar zaman alır?
كم سيتطلب لي من الوقت لكي أعرف بأنّ واحداً منهم بحوزته سلاح مما يؤدي بهِ على الفور بالزج في السجن؟

Polis raporunda; içlerinden birinin bozuk bir saat taktığı yazıyormuş.
تقرير الشرطة يقول أن أحدهم كان يرتدي ساعة معطلة، هل أخبرتهم بذلك؟

Ama içlerinden birinin seri katil olacağı aklıma gelmezdi.
لكني لم أعتقد أن أي منهم قد يكون قاتلاً متسلسلاً

Evet, kesinlikle Norveçli mücevher hırsızları tarafından soyulmuş olabilirsin ama içlerinden birinin bu oteli tanıdığı kesin.
حسناً, ربما أنه سرقك لصوص المجوهرات النرويجيين, و لكن واحد منهم على الأقل, يعرف هذا الفندق

- En azından içlerinden birinin öleceğini göstermek için.
-لأريهم أن واحد منهم على الأقل سيموت واحد أو اثنين

Mekanın benzin istasyonundan alkol destek toplantılarına kayması, içlerinden birinin onları yardım almaya yönlendiren bir ahlak değeri olduğunu gösteriyor.
يدل على ان احدهما يملك حس اخلاقي طفيف والذي دفعه للبحث عن المساعدة نحن نعتقد ان احد الزوجين

İçlerinden birinin Korsanlar Kralı olmak istediğini söyleyecek cesareti varmış.
سمعتُ بأنّ أحدهم يملك الجّرأة ليقول بأنّه يُريد أن يُصبح ملِك القراصنة!

Dudakları uyuştuğunda içlerinden birinin kötü olduğunu anlamış olmalı.
لا بد أنه أدرك أن واحداً منهم كان متعفناً عندما تخدرت شفتيه

İçlerinden birinin katil olduğuna emin olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنك كنت متأكداً أن واحداً منهم قد فعلها

İçlerinden birinin çalışanı bir katil olabilir.
يوجد احتمالية بأن واحداً منهم لديه قاتل في خدمتهم

Bu nedenle, birbirlerine karşı dövüşmeyi reddediyorlar içlerinden birinin canı kurtulacak olsa bile.
... لذا يرفضون قتال بعضهم البعض من اجل إنقاذا حياة واحداً منهم

Sonra içlerinden birinin Krampus'la bağlantı kurduğunu ve komplodan haberi olduğunu öğrendik.
في واقع الأمر،لقد اكتشفنا لتونا أن أحدهم كان على تواصل مؤخرًا معه و على دراية تامة بمخططه

İçlerinden birinin sürekli özür dilediğini hatırlıyorum.
...أتذكر أن أحدهم ...كان يعتذر طوال الوقت، يعتذر

İçlerinden birinin park ceza bile varsa ortaya çıkarırım.
إن كان لدى أي منهم ولو مخالفة مرورية سوف أجدها

Bugünkü olaylardan sonra içlerinden birinin İngiliz bir kadına karşı çok nazik hissedeceğinden şüpheliyim.
بعد كل ما حدث اليوم، أشك في أي منهم بشعورهم تجاه إمرأة إنجليزية

İçlerinden birinin sana değer verdiğine inanıyor musun?
هل تعتقدين أن أي منهم يهتم بأمرك ؟

Lütfen içlerinden birinin... soyunmak üzere olduğunu söyle.
من فضلك قل لي واحد منهم على الأقل على وشك الحصول على عارية.

Heatherton, içlerinden birinin hep silahlı olduğunu söylemişti.
قال لي (هيدرتون) أن واحد منهم دائما مسلح

Her neredelerse, içlerinden birinin kanaması var.
..أينما كانا فإن احدهما ينزف بشدّة

İçlerinden birinin suçu Iris'e yıktığını mı düşünüyorsun?
أتعتقدُ بأنّ أحدهم حاول الإيقاع بـ (أيرس)؟