"içmesine" - Translation from Turkish to Arabic

    • يشرب
        
    • شربه
        
    • بالتدخين
        
    Şeker içerdiğinden dolayı portakal suyu içmesine bile izin vermiyor. Open Subtitles إنها لا تدعه حتى يشرب عصير البرتقال, بسبب محتوى السكريات
    İçmesine göz yumduk. Aklında neler olduğunu söylemesini bekledik. Open Subtitles لقد تركناه يشرب على أمل أن يفصح لنا عما يدور فى خلده
    O yamuk kafalının kahve içmesine, gaz kelebeğine dokunmasına izin vermek... Open Subtitles تترك ذو الرأس المنحرفة ذاك يشرب القهوة بالأسفل هنا.و يلمس الصمام الخانق..
    Onun da viski içmesine karşı değilim. Open Subtitles أشرب, لا أعترض على شربه الويسكي
    İki restoranın da müşterilerinin sigara içmesine izin vererek sigara yasağını deldiğini öğrendik. Open Subtitles تلقينا بلاغا بأن كلا المطعمين يسمحون لعملائهم بالتدخين بشكل غير قانوني.
    Herbal bırakta Wiggy'e biraz kültür öğreteyim. Bir bira daha içmesine izin verme. Open Subtitles عشبي , خذ معك ويغي , لكن لاتدعه يشرب المزيد من البيرة
    Bak, onun içmesine izin verirken aklımdan ne geçiyordu bilmiyorum. Open Subtitles انظر انا لا أعلم ما الذى كنت أفكر به عندما تركته يشرب
    O evde kaldı ve babamızın kendisini öldüresiye içmesine tanık oldu. Open Subtitles لقد جلس في البيت وشاهد أبانا يشرب حتى الموت.
    Vampirin kanımı içmesine asla gönüllü olmazdım. Open Subtitles يستحيل أن أدع مصاص دماء يشرب من دمي طواعية.
    12 yaşındaki bir çocuğun içmesine izin vermeleri iğrenç birşey. Open Subtitles جعل ابن الـ 1 يشرب هكذا انها لمهزله
    Unutma, bu koca adamın fazla içmesine müsaade etme. Open Subtitles تذكّر. لا تدع العجوز يشرب كثيرًا.
    Çok içmesine engel ol. Open Subtitles حظاً طيباً يا (تشارلي) لا تعد يشرب كثيراً
    -Hayır! Kahve içmesine nasıl izin verirsin? Open Subtitles أنت تركته يشرب القهوة؟
    İçki içmesine izin vermedin, değil mi? Open Subtitles أنت لم تدعيه يشرب, أليس كذلك؟
    Kahve içmesine nasıl izin verirsin? Open Subtitles تركته يشرب القهوة؟ - كلا!
    - Onun içmesine izin veren sendin. Open Subtitles -أنت الوحيد الذي تركته يشرب.
    - Onun içki içmesine izin vermem. Open Subtitles -لا أدعه يشرب .
    Kocamın fazla sake içmesine izin vermeyin. _BAR_ Bütün bu güzel yiyecekler önümde... ve kabım sake ile dolu Open Subtitles لا تدعوا زوجي يُسخّن الـ "ساكي" فلربما شربه كله!
    Evin içinde içmesine izin vermem, o yüzden dışarı gider. Open Subtitles لم أكن أسمح له بالتدخين بالبيت،لذا خرج ليدخنها.
    Evin içinde içmesine izin vermem, o yüzden dışarı gider. Open Subtitles لم أكن أسمح له بالتدخين بالبيت،لذا خرج ليدخنها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more