Galiba dün gece herkes çok içmiş.. | Open Subtitles | أعتقد أن الجميع شرب كثيرا الليلة الماضية |
Ve ertesi gün kral dışında herkes o kuyudan su içmiş. | Open Subtitles | وسممت البئر وفي اليوم التالي شرب منه الكل عدا الملك |
Biraz heyecanlı gözüküyorsun. -Sabah çayın yanında üç kahve içmiş olabilirim. | Open Subtitles | لعلي قد شربت فنجان قهوة أو ثلاثة مع الشاي هذا الصباح. |
Efendim uçtuğunuz gece, termostaki kahveden siz de içmiş miydiniz? | Open Subtitles | سيد هل شربت من القهوة التي كانت في الحافظة التي أخذتها معك في الرحلة ؟ |
Farmer'ın karısı iyi. Bozulmuş süt içmiş. Farmer özürlerini iletiyor. | Open Subtitles | فقط تناولت بعض الحليب الفاسد وهو أرادنى أن أنقل أعتذاره |
Bütün öğleden sonra durmadan içmiş olmasına rağmen, hala solgundu. | TED | ومع أنه كان يشرب بثبات طوال الظهيرة، كان مايزال شاحباً |
Rodney'i eve götürmeyi teklif etmemin nedeni çok içmiş olması. | Open Subtitles | أعرض عليك توصيله لأنه ثمل بشدة اليوم |
Bir adam Guarana gazozlarından içmiş. | Open Subtitles | رجل شرب واحدة من زجاجات المياة الغازية تلك |
Sanırım birisi çok fazla martini içmiş. | Open Subtitles | أعتقد أن شخصا ما قد أفرط في شرب المارتيني |
Yarım galon buharı üstünde sıcak kahveyi içmiş birine göre! | Open Subtitles | لأجل شخص شرب للتو نصف جالون من القهوه الساخنه المليئه بالبخار |
Bir şişe votka içmiş. Şişe orada. | Open Subtitles | لقد شرب زجاجة فوديكا كاملة إنها هناك على الأرضية |
Çok fazla içmiş ve birkaç polisi yumruklamış. | Open Subtitles | شربت كثيراً وبعد ذلك ضربت بعض رجال الشرطة |
O, mataranı doldurduğundan beri bir şey içmiş olabilir misin? | Open Subtitles | والآن، هل شربت من حاويتك منذ أن ملأها لك ؟ .. |
Bu olay başına geldiğinde uyuşturucu kullanmış mıydın veya içki içmiş miydin? | Open Subtitles | هل تناولت المخدرات أو كنت قد شربت الخمر عندما حدث ذلك |
Yavru yol boyunca oturmuş, simsarla anlaşmış çayını içmiş ve onların güveninin kazanmış. | Open Subtitles | فعلت كل شيئ من البداية للنهاية تعاملت مع الوسيط شربت الكثير من الشاي وكسبت ثقتهم |
O buraya gelmeden önce annen yüksek dozda uyku hapı içmiş. | Open Subtitles | قبل قدومها الى هنا تناولت والدتك جرعة قاتلة من الحبوب المنومة |
Böylece Carlotta öldürücü miktarda veronal içmiş olur. | Open Subtitles | وقد تناولت شارلوتا جرعة قاتلة من الفيرونال |
Sana biraz viski teklif ederdim ama biri hepsini içmiş. | Open Subtitles | أود أن اُقدم لك بعض الويسكي لأنكَ شخص يشرب كثيراً. |
Bir görevli sirkte çok fazla içmiş ve... | Open Subtitles | رجل الكرنفال ثمل كثيراً فى السيرك |
Ben, ne kadar içmiş olsamda çocukluk arkadaşımı unutmam. | Open Subtitles | أنا لست سكران جداً حتى أنسي صديق طفولتي. |
Sadece şarap çünkü İsa da içmiş. | Open Subtitles | لا بأس بالنبيذ لأن المسيح شربه |
Bazen insanlar burada silah taşırlar ve çok içmiş olurlar. | Open Subtitles | احيانا ياتى البعض و معة اسلحة و يشربون كثيرا |
Bir daha ne zaman içsem de sizinle içmiş olmayacağım. | Open Subtitles | لقد شربنا كل تلك الأوقات ولن نكون قادرين على الشرب مع بعضنا ثانيةً |
Dün gece çok kahve içmiş olmalı. | Open Subtitles | ربما احتست الكثير من القهوة ليلة أمس |
İçeri tek başına girmiş, içmiş, uyuşturucu almış, kışkırtmış. | Open Subtitles | هي كانت تسير بمفردها وشربت الخمر فصبحت ثملة ثم جأءت اليهم |
Sen de bundan sonraki üç ayını evraklar yüzünden kör olarak geçirirsin bir ikinci sınıf muhabereci on dolarlık kekik getirip içmiş diye. | Open Subtitles | و ستقضي الثلاث أشهر القادمة تتعب عينيك في الأعمال المكتبية لأن عامل إشارة من الدرجة الثانية اشترى و دخن لفافة من الأعشاب الجافة |
Hayatı boyunca sigara içmiş bir adama aitti. | Open Subtitles | كانت لرجل دخّن طوال حياته و قد رأيت رئتيه |
Adam son 20 yıldır temizmiş ama bu sabah işten eve gitmiş ve ölene kadar içmiş. | Open Subtitles | لم يقم الرجل باحتساء الكحول منذ 20 عاماً لكن بهذا الصباح , غادر العمل و توجه إلى المنزل و احتسى الكحول حتى الموت |
İçki içmiş ve direksiyonun başına geçmiş. | Open Subtitles | كانت تشرب ثم قادت السيارة. كأس واحدة من توم كولينز. |