Dünyevi deneyimlerimiz, içten dışa olduğu kadar dıştan içe doğru bir akış da sergiliyor. | TED | العالم الذى نختبره يأتي بنفس المقدار ،إن لم يكن أكثر، من الداخل للخارج مثلما من الخارج للداخل. |
Bu bir enfeksiyon gibi. İçten dışa ilerliyor. Tıpkı bir virüs gibi. | Open Subtitles | انها كالعدوى، تعمل من الداخل للخارج انها كالفيروس |
Vücutlarımız içten dışa doğru kendini yemeye başlar. | Open Subtitles | جثثها تبدأ حرفياً بأكل نفسها من الداخل للخارج |
Düşündüm gibi safra kurbanı içten dışa doğru yok ediyor.. | Open Subtitles | وكأن يستهلك الصفراء ضحية لها من الداخل الى الخارج. |
Böylece ışık dalgaları kullanarak atardamara içten dışa doğru bakılan bir test uyguladık: testin adı: atardamar içi ultrason. | TED | فقمنا بعمل فحص داخل الشريان التاجي بالموجات فوق الصوتية. حيث نستخدم الموجات الصوتية لرؤية الشريان من الداخل والخارج. |
Erkeklerin belli bir yaştan sonra içten dışa çürüdükleri bir gerçek. | Open Subtitles | , أنها فقط الحقيقة بأنه في سنن معين يبدأ الرجال بالتعفن من الداخل للخارج |
Evet, içten dışa doğru işlere bir göz atman lazım. | Open Subtitles | نعم ، يجب عليك فقط النظر على الأمور من الداخل للخارج |
Bu da sonuçta, bizi içten dışa değiştirir. | Open Subtitles | في النهاية فإنها من الداخل للخارج. |
Tüm camlar aynı şekilde, içten dışa erimiş. | Open Subtitles | كل الزجاج ذاب من الداخل للخارج |
Çiçekler insanı içten dışa doğru öldürür. | Open Subtitles | الزهور، تقتل من الداخل للخارج. |
İçten dışa doğru kaynamışlar. | Open Subtitles | كانوا يغلون من الداخل للخارج |
M.O.D.O.K. asanın gücünü adapte ediyor ve bu yarığı içten dışa şekilde yok etmek üzere, biz de dâhil. | Open Subtitles | ( مودوك) كيّف قوى الصولجان, وهو على وشك تدمير هذه الفجوة من الداخل للخارج , بما فيها نحن |
- İçten dışa kül oluruz. | Open Subtitles | -سنتحوّل إلى رماد من الداخل للخارج . |
Ürettiğiniz suyun, onları içten dışa boğduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | مِنْ الداخل الى الخارج. ذلك مستحيلُ. |
İçten dışa doğru iyileşir. | Open Subtitles | انها تشفى من الداخل الى الخارج |
Siz et ve kandan oluşuyorsunuz, her yönden sıradan insanlarsınız, sadece içten dışa nanitler tarafından inşa edildiniz, onların bir kısmı da sisteminizde kaldı, gerekli onarımları yapmak için. | Open Subtitles | أنتم من لحم ودم بشر عاديين في كل شيء إلا أنكم صنعتم من الداخل الى الخارج عن طريق (النينايتس). |
Normalde kimseyi, insanı içten dışa ateş gibi yakarak öldüren amonyak ile tehdit etmem. | Open Subtitles | عادةً أنا لا أهدد الخاضع للتحقيق بالموت من خلال حقن الأمونيا تحرق الشخص من الداخل والخارج |
Seni tanıyorum Phoebe, içten dışa. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ ، فيبي ، من الداخل والخارج |
Bu adam içten dışa doğru yanmış. | Open Subtitles | والرجل يحترق من الداخل والخارج |