Fazla içtiğinde böyle oluyor son zamanlarda. | Open Subtitles | هو هكذا مؤخرا معظم الوقت عندما يشرب كثيرا |
Bruce içtiğinde şiddete başvuruyordu, gittikçe daha kötü oluyor. | Open Subtitles | بروس يصبح عنيفا جدا عندما يشرب و الأمر كان يزداد سوءا |
İçtiğinde, kendini kaybediyor. Bazı şeyler yapıyor. | Open Subtitles | عندما يشرب ينسى نفسه ويفعل أشياء |
Leydiniz şarabını içtiğinde gözleri korkunç görüntülere bürünecek. | Open Subtitles | عندما تشرب السيدة نبيذها عيونها ستمتلأ بالرؤى الجهنمية |
Sadece içtiğinde farklı biri olduğunu bilmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب فقط أن تتذكري أنها أنسانة مختلفة عندما تشرب |
Kan içtiğinde cinsel dürtülerin uyanıyor mu? | Open Subtitles | عندما تشرب الدم هل تشعر بالاثارة |
Ama anne, içki içtiğinde gücünün farkında olmuyorsun. | Open Subtitles | و لكن أمي ، الموضوع هو عندما تشربين فإنك لا تحسين بقوتك |
Tamam, öyle düşündüğünü biliyorum ama içki içtiğinde saçmalıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أعرف أنك تعتقدين ذلك لكنك تختلقين الأشياء عندما تشربين |
İçtiğinde nasıl olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف كيف يكون عندما يشرب. |
Betty, annem içtiğinde yanlış fikirlere kapılmaya eğilimlidir. | Open Subtitles | " بيتي " تميل أمي لتكون مخادعة عندما تشرب |
İçtiğinde sıkıntılar yaşıyorsan, | Open Subtitles | اذا كانت عندك مشاكل عندما تشرب |
bunu içtiğinde tadı toz gibi olacak. | Open Subtitles | عندما تشرب منه، سيكون طعمه كالرماد. |
- Hayır. İçtiğinde böyle bir şey olmaz. | Open Subtitles | لا ، هذا ليس ما يحدث عندما تشرب |
Çünkü içtiğinde daha konuşkan oluyorsun. | Open Subtitles | لأنه عندما تشرب تتحدث كثيراً |
Şu içki içtiğinde seni kusturan haptan alıyorum ve biraz daha tazelenme yeniden AA'ya gidiyorum. | Open Subtitles | آخذ حبة دواء تجعلك تتقيأين عندما تشربين و. و أعود لأخذ دروس رائعة عند AA |
Şampanya içtiğinde ne düşünürsün? | Open Subtitles | مالذي تفكرين به عندما تشربين الشمبانيا |