"iş adamıydı" - Translation from Turkish to Arabic

• رجل أعمال
• كان رجل اعمال

Ananth, süreçlerin yeniden yapılandırılması üzerinde çalışan çok başarılı bir iş adamıydı.
كان أنانيث رجل أعمال فائق النجاح عمل على إعادة هيكلة إدارة الأعمال.

Bob Simons iflas etmiş bir iş adamıydı. Ortağının çocuğunu kaçırmıştı.
بوب سايمون كان كان رجل أعمال مفلس خطف ابنة شريكه

Babaları da başarılı bir iş adamıydı. Milyonerin tekiydi.
و والدهما كان رجل أعمال ناجح مليونير لعين

Kurnazdı. İş adamıydı. Ondan kalan çok para var.
رجل داهية, رجل أعمال لقد ترك لي أموال كثيرة, سموك

Babam bir iş adamıydı.
,والدي كان رجل اعمال

Ernie saygıdeğer bir iş adamıydı... ve toplum içinde sevilen bir adamdı.
إيرني كان رجل أعمال محترماً وعذواً محبوباً بالمجتمع

Yani, gerçekten de vizyonu vardı ve çok akıllı bir iş adamıydı.
أعني أنه كان يمتلك رؤية وكان رجل أعمال داهية.

Stephen Mather, Şikagolu başarılı bir iş adamıydı. Ve ne zaman bir park kuruluşunun fon ihtiyacı olsa, ne zaman bir otoyol kuruluşunun fon ihtiyacı olsa devreye girer, çekleri yazar, ihtiyacı giderirdi.
كان ستيفن ماثر رجل أعمال ناجح من شيكاغو، وفي أي وقت كان هناك اتحاد للحدائق بحاجة إلى تمويل، أي وقت كان هناك اتحاد طريق سريع بحاجة إلى تمويل، كان يتدخل، ويكتب الشيكات، لجعله يحدث.

O Hindistan'daki 2. en zengin iş adamıydı ve bu bilgiyi öğrendikten sonra terörist savaş odası Mumbai'de sahada bulunan teröristlere emir verdi.
بل كان ثاني أغنى رجل أعمال في الهند، وبعد اكتشاف هذه المعلومات، قامت غرفة العمليات بإعطاء الأمر للإرهابيين في الميدان في مومباي.

Hayatı boyunca, Richard Chubby güçlü bir iş adamıydı. (Kasabadaki en temiz kıyafetler)
خلالفترةحياته كان رجل أعمال قويا

Babam belki katı kalpli bir iş adamıydı ama soğukkanlı bir katil değildi.
فلربما كان أبي ...رجل أعمال قاسي القلب ولكنه ماكان سيقتل بدمِ بارد

Dedem bir iş adamıydı, ...aynı şekilde, babam da.
جدي كان رجل أعمال. وأبي أيضاً.

Han Endonezyalı bi iş adamıydı Londra'da bir ofisi vardı.
هان) كان) رجل أعمال أندونوسي الذي أبقى مكتب في لندن

Dünyanın en keyifli konusu olmadığını söylemeliyim, ama biliyorsun baban yalnızca iyi giyinen biri değil, aynı zamanda iyi bir iş adamıydı ve sana evlilik öncesi sözleşmesi yapmanı tavsiye ederdi.
لكن، كما تعلمين، لم يكن والدك أنيقا فقط لقد كان رجل أعمال بارع كذلك و أظن بأنه كان سينصحك أنتِ و لوك "بتوقيع "اتفاق ما قبل الزواج

Babam bir iş adamıydı.
كان والدي رجل أعمال

Babam zorlu bir iş adamıydı.
كان أبي رجل أعمال قوي وقد كان...

Baban berbat bir iş adamıydı.
كان أبيك رجل أعمال سيء،

Kendisi aynı zamanda bir iş adamıydı.
و كان أيضا رجل أعمال.

Masovich çok akıllı bir iş adamıydı.
كان "ماسوفيتش" رجل أعمال شديد الذكاء.

Bütün Miami boyunca 14 kuru temizleme dükkanı olan yerel bir iş adamıydı.
وقد كان رجل أعمال محليِّ يمتلك أربعة عشر مغسلة ملابس في (ميامي)

Rebecca, o iyi bir babaydı. İyi bir iş adamıydı.
كان والداً صالحاً يا (ريبيكا) كان رجل اعمال ناجح