Zengin işadamlarını dolandırmak için güzel bir yol bulmuş. | Open Subtitles | كانت تُجري عملية إحتيال جيدة تمزيق رجال الأعمال الأثرياء |
Hava durumu türevleri, ilerideki hava değişimlerine bağlı olarak, yaşanabilecek sorunlardan işadamlarını koruyan emtialardır. | Open Subtitles | مشتقات المناخ تعتبر سلع متبادلة تحمي رجال الأعمال من التغيرات المستقبلية في المناخ، |
Vanessa çatıkatının işadamlarını ağırlamak için uygun bir yer olmadığını düşünüyordu bu nedenle önerdiği şey... | Open Subtitles | قالت لي فانيسا أن المبنى لا يعد مكاناً ملائماً لاستضافة رجال الأعمال ...لذا فقد اقترحت أن |
Neyse, bunlar bazı yerel işadamlarını sıkıştırıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يرهبون رجال الأعمال |