Yani bu harikâ, el işaretlerini anlıyorlar ve insanlar da bu işaretlerle onlara mesajlar veriyor. | Open Subtitles | لديك العديد من الإشارات الرائعة ويستخدم الناس أيديهم لإعطاء رسائل للدلافين |
Sözsüz işaretlerle ilgili konuşmamıza yarın devam edeceğiz. | Open Subtitles | سنواصل مناقشتنا حول الإشارات غير الشفهية غداً |
Yine kederlisin. İşaretlerle konuşmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إن هيئة حزنكِ تتحدث بالإشارات |
Setif, CEZAYİR - 1943 doğrudan sözlü emirlerle... ve direk işaretlerle.. | Open Subtitles | ...بصورة شفوية... أو بالإشارات... |
Bize, sıradan bir parça çimen gibi görünen şey parlak işaretlerle dolu. | Open Subtitles | ما يبدو لنا وأنه رقعة عادية من العشب مشحون بعلامات براّقة. |
Taştan bir sandık, bu nedenle patlamadan korundu, buna özdeş işaretlerle kaplıydı. | Open Subtitles | صندوق مصنوع من الحجارة. ولهذا السبب نجا من الإنفجار. وكان مُغطى بعلامات مماثلة لهذه. |
Fransız işaret dili Amerika'ya 1800'lerin başında getirildi ve zaman ilerledikçe, yerel işaretlerle harmanlandı, bugün ASL olarak bildiğimiz dil haline geldi. | TED | لغة الإشارة الفرنسيه اعتُمِدت في امريكا في أوائل القرن التاسع عشر ومع مرور الوقت، اختلطت مع لغة الإشارة المحلية، وتطورت لتصبح اللغة المعروفة اليوم باسم لغة الإشارات الأمريكية. |
Eğer bunu bariz işaretlerle yaparsan... senin için tapınaklar kurup oyunlar düzenlerim | Open Subtitles | إذا فعلت هذا بعلامات واضحة ومميزة، أقسم بأنّي سأشيد معابداً لك، وأشرع في قيام إلعاب بشرفك. |