"işbirliğine" - Translation from Turkish to Arabic

    • التعاون
        
    • تتعاون
        
    • تعاون
        
    • بالتعاون
        
    • متعاون
        
    • تعاونك
        
    • لتعاون
        
    • متعاوناً
        
    Aslında bitmiş sayılmaz, ama bu, insanların işbirliğine devam edebileceği süregelen bir projedir. TED وبالتالي فانه غير منته تماما، ولكنه مشروع ممتد حيث يستمر الناس في التعاون.
    Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak. Open Subtitles أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة
    İnsanlık, bir makine yaratıyor ve bu makine yeni biçimlerde işbirliğine olanak sağlıyor. TED الإنسانية تبني الآلة، وهذا يتيح لنا التعاون بطرق جديدة.
    Gayrı resmi bir işbirliğine yanaşacağınızı umuyor. Open Subtitles انة يتمني بان تتعاون معنا بشكل غير رسمي.
    Bilgisayarla, ağla ve sizin aranızda bir işbirliğine ihtiyacımız var. TED نحتاج إلى تعاون بينك وبين شبكة الحاسب والحاسب
    Eyalet görevlileri ve federal ajanlarla işbirliğine gideceksin. Anladın mı? Open Subtitles وأنت ستبدء بالتعاون مع رجال الولاية والوكالات الفدرالية اتفهم؟
    Soruşturmanız konusunda her türlü işbirliğine hazırım. Open Subtitles لقد كنت في الخارج في السيارة بالطبع أنا متعاون بالكامل مع تحقيقك
    Politik bağlılığınızla da bu riskleri önemseyen adaylara oy verebilir ve daha büyük bir uluslararası işbirliğine destek olabilirsiniz. TED وبمشاركتك السياسيّة، بإمكانك انتخاب المرشحين الذين يهتمون بهذه المخاطر، كما تستطيع دعم عمليات التعاون الدوليّ الضخمة.
    Başarı, büyük ölçüde dirayetli işbirliğine bağlıdır. TED يعتمد النجاح بشكل كبير على التعاون الحرفي.
    Uluslararası işbirliğine de genelde ihtiyaç duyulmaktadır, çünkü balıklar sınırlarımızı umursamazlar. TED غالبا ما تكون هناك حاجة إلى التعاون الدولي أيضًا، لأن الأسماك لا تهتم بحدودنا.
    Yüksek sayıda insanı işbirliğine teşvik etmek gibi bir rol oynar. TED تلعب دوراً في التشجيع على التعاون لعدد كبير من الناس.
    Şu demek ki ortaklık sahalarımızı ulusal sınırların ötesine taşıdık. Dünyayı işbirliğine daha açık hale getirdik. TED ذلك يعني أننا قمنا بتوسيع التعاون عبر الحدود الدولية. لقد جعلنا العالم أكثر تعاوناً.
    Çok basit görünmekle birlikte, aslında oldukça zor, çünkü insanları çok hızlı bir şekilde işbirliğine zorluyor. TED ورغماً عن أنها تبدو بسيطة للغاية، إلا انها صعبة للغاية، لأنها تجبر الناس على التعاون بسرعة جداً.
    Sen işbirliğine gitmedikçe onunla konuşamam. Open Subtitles لا يُمكنني التحدُّثُ معَه حتى أعرِف أنكَ ترغبُ في التعاون
    Burada işbirliğine devam ederek bu ülkeye olan borcunu ödeyebileceğini düşünen insanlar var. Open Subtitles هناك ناس هنا الذي يعتقد أنت يمكن أن تعيد دفع الدين تدين هذه البلاد خلال مستمرك التعاون.
    Kanıtlayabilecek adam sırf benimle işbirliğine razı, CTU ile değil. Open Subtitles الرجل الذي سيأتي بالدليل سوف يتعامل معي ولا يريد التعاون مع الوحدة
    İsviçre Konsolosluğu her türlü işbirliğine hazır. Open Subtitles القنصلية السويسرية تتعاون بصورة كاملة على نطاق واسع
    Sanırım onu işbirliğine ikna edebilirim. Open Subtitles أعتقد انه يمكنني فعلها يمكنني جعلها تتعاون
    Şerif ofisiyle işbirliğine devam etmek istiyorsunuz değil mi? Open Subtitles تريد أن تبقى في تعاون مع مكتب العمدة أليس كذلك ؟
    Elimde kesin delil yoktu, kurban da işbirliğine yanaşmıyordu. Open Subtitles لأنني لم أملك أي دليل صلب أو تعاون الضحية
    Misa-Misa olan ilişkisini Takada ile olan işbirliğine çevirdiğini düşünürsek! Open Subtitles لقد استطاع بالفعل اقناع تاكادا بعدم حبه لميسا ميسا ثم أقنعها بالتعاون معه
    Düşünüyorum da, belki de çıkarmamalıyız. O sendeyken işbirliğine daha yatkın oluyorsun. Open Subtitles أظن أنّ من الأفضل أنّ نتركها، أنتَ هكذا متعاون أكثر.
    Avukatlarımız derhal dava açmamızı önerdiler ancak işbirliğine yanaşırsanız diye bekliyoruz şimdilik. Open Subtitles محامينا نصحونا ان نقاضي مباشرة لكننا ننتظر وهذا متوقف على تعاونك معنا
    Öyleyse işe koyulalım. Buradaki herkesin işbirliğine ihtiyacımız var. Open Subtitles إذًا، فلنبدأ العمل، سنحتاج لتعاون كلّ فرد هنا.
    Korkarım ki, genç Hartmann, sizin kadar işbirliğine yatkın biri değildi. Open Subtitles أخشى أن ابن السيد (هارتمان) لم يكن .. متعاوناً مثلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more