Dolayısıyla cinsiyet ve ırk gözetilmeksizin işe alım bence kesinlikle iyi fikir. | TED | لذلك التوظيف بطريقة الجنس والعرق العمياء بالتأكيد تبدو جيدة بالنسبة لي. |
Bu yollardaki trafik de işe alım politikaları ve bu yoldan geçen diğer uygulamalar. | TED | ثم إن السير فى هذه الطرق سيكون بمثابة سياسات التوظيف وغير ذلك من الممارسات التى نهجت هذا النهج. |
Eyalet Savcılığındaki ayrıcalıklı işe alım ve terfiler hakkında. | Open Subtitles | أنك متحيز في التوظيف والترقية في مكتب نيابة الولاية؟ |
Hedefler, lider yetiştirmek için daha yaratıcı düşünmelerini ve yeni işe alım alanları açmalarını sağladı. | TED | جعلتهم هذه الأهداف يفكرون بشكلٍ خلاق حول تنمية القادة والسعي وراء توظيف مجموعات جديدة. |
Yapay zekânın, bir işe alım müdürünün şirketin gelecek liderini bulmasına yardım ettiğini düşünün. | TED | الآن، تخيلوا إذا استعان مدير توظيف بالذكاء الاصطناعي في بحثه عن رائد تقني جديد للشركة. |
Onunla çalışacak kişiyi seçme konusunda oldukça titiz davranır, özellikle de şimdiye kadar verdiği en önemli işe alım kararı olduğu düşünülürse. | Open Subtitles | إنه دقيقٌ جداً حول أولئك الذين يعملون معه. خصوصاً عندما يتعلق الأمر بأهم قرار توظيف سيتخذه. |
Bu kuruluş hakkındaki ayrıntılar New York Polis Teşkilatı işe alım yazısına ve internet sitesine dahil edilmeli. | Open Subtitles | تفاصيل حول هذه المنظمة يجب أن تندرج في مواد التوظيف لأقسام شرطة نيو يورك |
Eğer tahmin etmem gerekseydi, teori Colosseum'un çapulcu işe alım taktikleri, ...okulun paydaşlarına karşı emanet görevlerinin ihlalidir. | Open Subtitles | تكتيكات التوظيف المفترسة في الكولوسيوم تشكل انتهاك ائتماني تجاه حقوق مالكيها |
İşe alım dosyalarında ne arıyorsun, anlayamadım. | Open Subtitles | أتعرفين، لا يُفترض بكِ أن تري أوراق التوظيف هذه. |
Çünkü stajyerlik, işverenin işe alım kararını bir dizi mülakatlar yerine gerçek bir çalışma örneğine dayandırabilmesini sağlıyor ve staj periyodu bitene kadar da kalıcı işe alım kararını vermek zorunda değil. | TED | لأن التدريب يسمح لصاحب العمل لتبني قرار التعيين على عينة عمل حقيقة بدلاَ من سلسلة مقابلات العمل، ولا يتوجب على صاحب العمل جعل قرار التوظيف دائماَ حتى إنتهاء فترة التدريب. |
İşe alım ekibimize, her gün çalıştığımız teknolojilerin de bizimle işe alım günlerine gelmesini önerdim. | TED | وفكرت أيضًا في اقتراح لفريق التوظيف لدينا وهو أن بعض التقنيات التي نعمل بها كل يوم يمكن استعمالها في مباريات التوظيف الكبرى. |
Ve Mobile, Amabama'daki işe alım müdürünü tekrar düşündüğümde derdim ki: "Aslında, hayır. | TED | ولذلك حين أرجع لأفكر بكلام مديرة التوظيف في موبيل، ألاباما أريد ان أقول: "في الواقع، لا. |
İşe alım süreçlerini makine öğrenmesine dayalı bir algoritma ile değiştirseler ne olur? | TED | ماذا لو استبدلوا عملية التوظيف لديهم بخوارزمية "التعلّم الآلي"؟ |
İşe alım politikalarınızı değiştirdiğinize sevindim, | Open Subtitles | انا سعيد انك غيرت من سياسة التوظيف |
- Bu işi almadığınızı kim söyledi? - İşe alım komitesi. | Open Subtitles | من أخبركِ أنكِ لم تحصلِ عليها - لجنة التوظيف - |
Laxton YayımcıIık önümüzdeki üç ay işe alım yapmayacak. | Open Subtitles | لكستون للصحافة لا توظيف لثلاثة أشهر أخرى. |
Ama yasa dışı işe alım onun para kazanmasını sağlar. | Open Subtitles | لكنّ، توظيف الغير شرعيين هي . الطريقة الّتي يجمع بها المال |
Şimdi birkaç olası işe alım için sunduğumuz net varlık paketlerini tartışmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة الى توضيح حزم المساواة نعرض توظيف شخصين |
Aslında işe alım fırsatı sunmak için oradaydı. | TED | في الحقيقة، كان هناك ليلقي خطاب توظيف. |
Tom Lungren, Eikon'da işe alım sorumlusudur. | Open Subtitles | تومLungrenهو التنفيذي توظيف منسق لإيكون. |