Evet, bak, bunun işe yarayacağından hâlâ emin değilim... | Open Subtitles | نعم, أنظر أنا مازلت لست متأكد اذا كان هذا الشيء سيعمل |
Evet ama birinin elinde 100 milyon dolar varken bunun işe yarayacağından emin değilim. | Open Subtitles | أجل، لكنّي غير واثقة كيف سيعمل ذلك بعد أن يسلمك أحدهم 100 مليون دولار |
Ama bu uşak şovunun Japonya? da işe yarayacağından emin değilim. | Open Subtitles | ولكني لست واثقاً من نجاح مسلسل الخادم ذاك في اليابان. |
İşe yarayacağından nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف ستتأكدين بأن هذا سيفلح ؟ |
Ben ciddiyim. Bunun işe yarayacağından eminim. | Open Subtitles | إنّي جادّة، أوقن تمام اليقين أنّ هذا سينجح. |
Bunun işe yarayacağından emin misin çaylak? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أن هذا سيجدي نفعا أيها مبتدئ ؟ |
Buhar olarak işe yarayacağından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثقة أنه سيعمل على السم ؟ |
Bunun işe yarayacağından emin misin, Quagmire? Tabii ki. | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأن هذا سيعمل كواغماير؟ |
İşe yarayacağından emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت التأكيد هو كان سيعمل. |
Bu güzellik setinin işe yarayacağından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من نجاح مشروع مركز التجميل؟ |
Bu güzellik setinin işe yarayacağından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من نجاح مشروع مركز التجميل؟ |
Zamanımız tükeniyor. Bunun işe yarayacağından emin misin? | Open Subtitles | الوقت ينفد بسرعة هل أنت متأكد من نجاح هذا؟ |
Kabul etmem gerek, Rick, bu numarayı yaptığında işe yarayacağından pek emin değildim. | Open Subtitles | علي ان اعترف ريك، عندما قمت انت بالتخطيط لهذه المكيدة لم اكن متأكد ان هذا سينجح |
Tamam, ikisine de Penilovin verin. Gerçi bir işe yarayacağından şüpheliyim. | Open Subtitles | حسناً،ضعيلكلاهما"البينولوفين" فأنا أعتقد بأنّ هذا سينجح |
Bunun işe yarayacağından emin misin çaylak? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أن هذا سيجدي نفعا أيها مبتدئ ؟ |
- İşe yarayacağından emin misin? - Sürekli soru sormazsan. | Open Subtitles | أمتأكد أنها ستنجح ليس إاذ أسمريت فى سؤالى |
Bu planın işe yarayacağından emin misin Wesley? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أن هذه الخطة سوف تنجح يا ويسلي ؟ |
İşe yarayacağından emin değildim. | Open Subtitles | ألم تتأكد بأن ذلك سيفلح |