"işemekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • التبول
        
    Raphael Poulin başkasının yanında işemekten hoşlanmaz, ayrıca sandaletlerine garip garip bakılmasından hoşlanmaz. Open Subtitles يكره رافائيل بولا التبول بجانب شخص آخر كما يكره أيضا الغمزات الحقيرة التي تدور حول صندله
    Raphael Poulin başkasının yanında işemekten hoşlanmaz, ayrıca sandaletlerine garip garip bakılmasından hoşlanmaz. Open Subtitles يكره رافائيل بولا التبول بجانب شخص آخر كما يكره أيضا الغمزات الحقيرة التي تدور حول صندله
    İşemekten yeni geldim ve çıkıyor. Open Subtitles أنا رجعت للتو من التبول وبدأ في الاضطراب
    Kıç uyuşturacak derecede sıkıcılık, yağlı fast food, soğuk kahve, ayrıca ormanda işemekten de nefret ediyorum. Open Subtitles غرف النوم المملة الوجبات السريعة الدسمة، القهوة الباردة و يمكن أن أقول لك كم أكره التبول في الغابة
    İşemekten bahsediyorsun değil mi? Open Subtitles أنتِ تتحدثين عن التبول أليس كذلك ؟
    Çubukların üstüne işemekten yoruldum. Open Subtitles - جداً تعبت وقد ، لا العصيّ على التبول من مرهق إنه
    Git işe. Seni işemekten alı koymayacağım. Open Subtitles فلتذهب للتبول فأنا لن أوقفكَ عن التبول
    Ya ya, sen önce mayınların yanında donuna işemekten vazgeç. Open Subtitles مهلا ، لم تنته من التبول حول الألغام .
    Alkole bağlı taşkınlık ve kamusal alanda işemekten birkaç kez tutuklanmış 3 kez alkollü araba kullanımı, sonuncusu aracıyla adam öldürme ile sonuçlanmış ama bundan teknik olarak aklanmış ve bu geçen yıl olmuş. Open Subtitles القبض على زوجين في حالة سكر وdisorderlies، التبول العام، ثلاثة DUls، آخر واحد مما أدى في تهمة القتل غير العمد المركبات، منها
    Çiçek hastalığı kemiğime kadar canıma okudu ve evet, işemekten başka işlerim de var. Open Subtitles وأجل، لدي عمل آخر غير التبول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more