Beyin kanserim olsa da at gibi işeyebilirim. | Open Subtitles | ربما لدي سطان دماغ لكني مازلت أتبول كفرس سباق |
Aslında Bob üzerine işeyebilirim. | Open Subtitles | فى الواقع يمكننى أن أتبول على بوب |
Orada, belki altıma işeyebilirim. İyi olacaksın. | Open Subtitles | هنا ربما أتبول على نفسي ستكون بخير |
Tamam, bana faturayı gönder. Onu küçük parçalara ayıracağım. - Ve hatta üzerine işeyebilirim bile. | Open Subtitles | أرسل إليّ الفاتورة، سأمزقها، ولعلني سأتبول عليه حتى |
Eğer silah namlusundan aşağıya bakabilirsem istediğim her tarafa işeyebilirim. | Open Subtitles | (جوي) ، إذا واجهت سلاحا ً سأتبول في كل إتجاه |
Belki de kız tarzıyla işeyebilirim. | Open Subtitles | ربما سأتبول فقط بطريقة نسائية |
7, 24 bununla yaşıyoruz ama eğer bir şey kullandığımı düşünüyorsan kan örneği alabilirsin, ya da bir kaba işeyebilirim. | Open Subtitles | نعيش معه على الدوام لكن إن شَككتِ في أمري تستطعين اخد عينة من الدم أو أستطيع أن ابول لكِ في كوب |
Karanlıkta nasıl işeyebilirim ki? | Open Subtitles | يجب ان أتبول في الظلام الآن |
E-posta adresimi AOL'dan almış gibi mi duruyorum? Dostum, bir saat falan işeyebilirim herhalde. | Open Subtitles | أريد أن أتبول منذ ساعة |
Ben de iki saat falan işeyebilirim. | Open Subtitles | وأنا أريد أن أتبول منذ ساعتين |
- Üzerine işeyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أتبول عليها من أجلك |
Jake, altıma edeceğim. Nereye işeyebilirim? | Open Subtitles | (جاك) أريد أن أتبول إلى أين أذهب ؟ |
Ben işeyebilirim. | Open Subtitles | أريد أن أتبول |
Belki de kız tarzıyla işeyebilirim. | Open Subtitles | ربما سأتبول فقط بطريقة نسائية |
Dur, yuvarlanmayı kes böylece üzerine işeyebilirim. | Open Subtitles | قف, تدحرج لكى استطيع ان ابول عليك |