Ben yokken istersen benim yerime limon ağacına işeyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تتبول على شجرة الليمون من أجلي إذا أحببت عندما أكون غائباً |
Bana bir dakika ver irsen söz veriyorum, istediğin kadar işeyebilirsin. | Open Subtitles | فقط أمهلني دقيقه و أعدك أن تتبول كما تشاء |
Sen bunun üzerine işeyebilirsin de başka biri işeyemez mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تتبول عليها وغيرك لا يفعل؟ |
- Oradan bütün şehrin üzerine işeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ التبول على المدينة كلها من هناك ! من جدك ! |
- Oradan bütün şehrin üzerine işeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ التبول على المدينة كلها من هناك ! من جدك ! |
Oh. Sen bunun üzerine işeyebilirsin de başka biri işeyemez mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تتبول عليها وغيرك لا يفعل؟ |
Lütfen, bahçeme rahatça işeyebilirsin. | Open Subtitles | أرجوك,لك الحرية في أن تتبول في حديقتي. |
Buna işeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تتبول بهذا |