Güney sınırını işgal etmek için sıraya girmiş başka ülke görmüyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أرى أيّ بلدان أخرى تصطفّ لغزو حدودها الجنوبيّة |
Çalışmam, kanser hücrelerinin bile vücutlarımızı işgal etmek ve gazaplarını yaymak için işbirliği yaptıklarını gösteriyor. | TED | يُظهِر عملي أنه حتى الخلايا السرطانية تستخدم التعاون لغزو أجسامنا ونشر غضبها. |
Anlamı, birkaç saat önce bir ülkeyi işgal etmek için dünyadaki en iyi orduyu getirebilirdim. | Open Subtitles | حسناً، هذا يعني قبل بضعة ساعات كنت قادر على أمر أعظم قوة عسكرية على هذا الكوكب لغزو أيّ بلد في العالم. |
Japonlar, Fransız Çinhindi'ni işgal etmek üzere güneye hareket ediyorlar. | Open Subtitles | اليابانيون يتحركون جنوباً . لإحتلال الهند الصينية |
Öncelikle, savaşı kazanmak ve sonra Almanya'yı işgal etmek, ikinci olarak... | Open Subtitles | فأولا يجب إتمام النصر ،ومن ثم احتلال ألمانيا |
Nükleer atık barındıran hükümetleri işgal etmek gibi. | Open Subtitles | احتلال ملجأ الطوارئ الخاص بالحكومة إلخ .. |
İngiltere'yi işgal etmek ve babamızın öcünü almak için bir ordu toplayacağız. | Open Subtitles | (سنجمع جيشاً لغزو (إنكلترا والانتقام لموت أبينا |
Ve Shephelah'ın vadilerinden birini takip ederek, dağa doğru gitmeye başlayabilirler, çünkü yapmak istedikleri, Bethlehem'in tam yanındaki dağlık araziyi işgal etmek ve İsrail Krallığı'nı ikiye bölmek. | TED | ويعملون بالبحر. ومن الممكن أن يجدوا طريقا لهم يصل بهم إلى وديان شفيللا إلى أعالى الجبال، لأن مرادهم كان احتلال المنطقة العالية بالقرب من بيت لحم، وبذلك يقسمون المملكة إلى نصفين. |
Doğu kıyılarına 60 gemi ve 100.000 adamla saldırmak Manhattan'ı bombalayıp, Boston'u işgal etmek. | Open Subtitles | لمهاجمة الساحل الشرقي بـ60 سفينة وأكثر من 100 ألف رجل لضرب (مانهاتن) بالقنابل و احتلال (بوسطن) |
Kuveyt'i işgal etmek, bir hata olmadı. | Open Subtitles | احتلال (الكويت) لن يبدو خطأ |