Taklit yapıyorum, televizyon işim için gerekli. | Open Subtitles | أنا أتقمّص الشخصيات لذا استعمل هذا التلفاز لعملي |
Ve şimdi pahalı bir dükkandan bana yeni işim için elbiseler alıyordu. | Open Subtitles | وهـا هي بالمتجـر تشتري لي ملابس لعملي الجـديـد |
Ve eğer ben almazsam, başkası alacak ve bu da benim işim için çok kötü olacak. | Open Subtitles | وإذا لم أشتريها، غيري سيفعل وذلك سيكون حقاً سيء جداً لعملي |
İşim için doğu yakasına gidip geliyorum. | Open Subtitles | أنا أسافر ذاهباً و إياباً للساحل الشرقي من أجل وظيفتي |
Benim işim için Londra'ya taşınmışık. | Open Subtitles | عندما إنتقلنا إلى لندن من أجل وظيفتي |
İşim için sermayeye ihtiyacım vardı. Doğru! | Open Subtitles | كنت في حاجة إلى أموال نقدية لأجل عملي |
Evet, işim için lazım oluyor. | Open Subtitles | أجل، أنا أتحدث اللاتينية، أحتاجها من أجل عملي. |
Benim işim için gerekli olduğundan, bir istisna yaparsanız çok memnun olurum. | Open Subtitles | سأكون مُمتن لو أجريت استثناء لسياستكم، على افتراض أنّها ضرورية لعملي. |
Ama bu sadece bir kılıf BND'de ki gerçek işim için. | Open Subtitles | لكن هذا مجرد غطاء لعملي الحقيقي مع جهاز الاستخبارات الألماني |
İşin bizim seks hayatımız için çok iyi... ama benim işim için o kadar da iyi değil. | Open Subtitles | عملكِ عظيم بالنسبة لحياتنا الجنسيّة ولكنّه ليس كذلك بالنسبة لعملي |
Danny, Heiau Hawaii kültürüne göre oldukça önemli bir yerdir. Tamam, cinayet mahallini araştırmak da benim işim için oldukça önemli bir yer ama. | Open Subtitles | داني" المعبد جزء مهم جداً" من ثقافة سكان هاواي حسناً ، والتحقيق في موقع جريمة مهمٌ جداً لعملي |
Yani olan biten her şey. Benim işim için Atlanta'ya taşınmamız. | Open Subtitles | ،أعني كل ما حدث "الإنتقال لعملي ب"أتلانتا |
Hayır, ben sürüyordum ve ve... posta kutularına işim için tanıtım kartı koyuyordum. | Open Subtitles | رقم I حملة في جميع أنحاء و... وتسليم منشورات لعملي في صناديق البريد. |
Çünkü işim için önemli. | Open Subtitles | لأنّه... حسناً، لأنّ هذا مهم بالنسبة لعملي. |
Çünkü işim için önemli. | Open Subtitles | حسناً، لأنّ هذا مهم بالنسبة لعملي. |
İşim için çok kritik bir önem taşıyor. | Open Subtitles | هل وجدتهم ؟ إنها حاسمة لعملي |
Ben kalıp işim için savaşacağım. | Open Subtitles | أنا سأبقى هنا و أقاتل لأجل عملي |
Ama işim için Brezilya'ya taşınıyoruz. | Open Subtitles | ولكننا سننتقل إلى "ألبرازيل" لأجل عملي |
İşim için gelirler. | Open Subtitles | . جاؤوا من أجل عملي |
İşim için onu terkettim | Open Subtitles | أهملتها من أجل عملي |