"işin gerçeği" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحقيقة هي
        
    • حقيقة الأمر
        
    • الحقيقه هي
        
    • بالواقع يا سيدي
        
    • الحقيقة أنه
        
    • والحقيقة هي
        
    • وحقيقة الأمر
        
    • الحقيقة هى
        
    İşin gerçeği, eğer başına bir şey gelseydi ne yapardım bilemiyorum. Open Subtitles .. الحقيقة هي انه اذا حدث شيئا لك فلا اعلم كيف اتعامل معه
    Ama işin gerçeği ben de pekiyi sayılmam. Open Subtitles لكن ، الحقيقة هي أنا لا أتعامل مع هذا جيداً
    İşin gerçeği, örebilmek için birbirimizin saçlarının uzamasını bekliyoruz. Open Subtitles الحقيقة هي أننا ننتظر لشعرنا أن ينمو حتى نستطيع تجديله
    Ama işin gerçeği yaptığın evlenme teklifini çok dikkatli düşünmeliydim. Open Subtitles .. ولكن حقيقة الأمر هي.. اخذت عرضك علي محمل الجد
    İşin gerçeği siz yeteneksiz ve zavallı birisiniz ve diğerlerini suçluyorsunuz çünkü sizde gerekli yetenek ve cesaret yok ve seçtiğiniz yolda başarılı olacak bir özelliğiniz yok. Open Subtitles الحقيقه هي انك غير مؤهله ومثيره للشفقه وتلومين غيرك لانك لا تملكين الشجاعه والمهاره
    Ama işin gerçeği eski sevgilinle arkadaş olmaya çalışmak göründüğünden çok daha zor. Open Subtitles لكن الحقيقة هي محاولة أن تكون صديقاً لعشيقتك السابقة أصعب مما يبدو
    Ama işin gerçeği, insanlar nesneleri farklı görebilir. Open Subtitles لكن الحقيقة هي أن الناس قد ترى الأمورعلىنحومختلف،
    İşin gerçeği, kendi hayatıma onlarınkinden daha çok değer verdim. Open Subtitles صراحة لقد وجدت ان الحقيقة هي انني فضلت حياتي على حياتهم
    İşin gerçeği, içerideki çocuklardan herhangi biri hiç prova yapmadan benim bölümümü benden daha iyi yapabilir. Open Subtitles الحقيقة هي , أيٌ من الشباب هنا يستطيع ان يرقص بدوري أحسن مني وبدون تدريب
    İşin gerçeği şu an 0 inçin var. Open Subtitles الحقيقة هي انه الان لايوجد لديك ولا حتى بوصة واحدة
    Şarkı söylerken nasıl davranmam gerektiğini biliyorum ama işin gerçeği şimdiye kadar kimsenin erkek arkadaşı olmadım. Open Subtitles وأعلم كيف أمثلها بأغنية ..لكن الحقيقة هي لم أكن حقاً من قبل عشيقاً لأحد
    İşin gerçeği, sonları bizim gibi olsun istemediler. Open Subtitles الحقيقة هي انهم لم يريدوا ان ينتهوا بشكلنا.
    Çünkü işin gerçeği, bu resim çok da umurumda değil. Open Subtitles لأن الحقيقة هي أني لا أهتم مطلقاً لهذه الصوره.
    Ama işin gerçeği, beni unutamadın. Open Subtitles لكن الحقيقة هي , انك لم تقدري على نسياني
    Biliyorum kafanda bir sürü güzel yıl kaybettiğimizi düşünüyorsun, ama işin gerçeği ben Serena ve Eric'e karşı berbat bir babaydım. Open Subtitles لتحديد نوع العلاقة التي نرغب بها أنا أعلم أنك تظنين أننا فقدنا الكثير من الوقت لكن الحقيقة هي أني
    Jüriye göre sen hâlâ bir şeyler saklıyorsun, ve işin gerçeği saklıyorsun da. Open Subtitles بالنسبة لهيئة المحلفين يبدو أنك تخبئين شيئا و الحقيقة هي أنك تفعلين
    İşin gerçeği bugünlerde kötü bir gazeteyi daha az parayla işletmek daha karlı. Open Subtitles حقيقة الأمر هي أن الربح أكبر هذه الأيام في إدارة صحيفة سيّئة بأموال أقل
    Ama işin gerçeği birisi hep kaybetmeye mahkûmdur. Open Subtitles ولكن حقيقة الأمر على أحدهم أن يخسر دائماً
    İşin gerçeği siz yeteneksiz ve zavallı birisiniz ve diğerlerini suçluyorsunuz çünkü sizde gerekli yetenek ve cesaret yok ve seçtiğiniz yolda başarılı olacak bir özelliğiniz yok. Open Subtitles الحقيقه هي انك غير مؤهله ومثيره للشفقه وتلومين غيرك لانك لا تملكين الشجاعه والمهاره
    İşin gerçeği sonsuza dek başkalarına bağımlı bir ülke olamayız. Open Subtitles الحقيقة أنه لا يمكننا أن نصبح دولة مستقلة الى الأبد
    İşin gerçeği, ne kurallar, ne de ödüller işleri yoluna sokmak için yeterlidir. TED والحقيقة هي أنه لا القواعد ولا الحوافز تكفي للقيام بالمهمة.
    İşin gerçeği, zaten sana bir faydası olmazdı, çünkü kabul edelim ki endüstri kadın sesi sıkıntısı çekmiyor. Open Subtitles وحقيقة الأمر على الأرجح هذا لن يفيدك في شيء لنواجه الأمر , أن الصناعة لا تحتاج صوتاً نسائياً
    İşin gerçeği bazı insanların sizin hakkınızda şikayetleri var. Open Subtitles الحقيقة هى أن بعض الناس هنا لديهم بعض الشكاوى منكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more