Eğer yalan söylüyorsanız ve bunu fark edersek işinizden olursunuz. | Open Subtitles | أنت مدرك أنه إذا إكتشفنا أنك تكذب فسوف تخسر وظيفتك |
Ve ya gitmek gerekir. Siz de işinizden ayrılmanız gerekir. | Open Subtitles | وأنت يجب ألا تذهب أيضا عليك أن تستقيل من وظيفتك |
Eski işinizden bir tavsiye verebilir miyim efendim? | Open Subtitles | هل لي أن أبدي بنصيحة من وظيفتك السابقة يا سيّدي ؟ |
Bazen sizi işinizden etmeye çalışır ya da en azından büyümenize engel olmak ve işinizi sizden çalmak için çok çalışır. | TED | أو أن يخرجوك من مجال الأعمال، أو على الأقل، يحاولون جاهدين أن يعيقوا تقدمك أو سرقة فكرة أعمالك منك. |
Sizi işinizden alıkoymak istemem, Bay Merritt. | Open Subtitles | لا أريد أن أعطلك عن أعمالك يا سيد "ميريت" |
İşinizden sarhoş olduğunuz için kovulduğunuz doğru değil mi? | Open Subtitles | اليس حقيقا انك طُردت من عملك كحارس لانك كنت مخمورا ؟ |
Halkla İlişkiler'deki işinizden mi bahsetmiştiniz? | Open Subtitles | هل تشيرين إلى وظيفتك في العلاقات العامة؟ |
Halkla İlişkiler'deki işinizden mi bahsetmiştiniz? | Open Subtitles | هل تشيرين إلى وظيفتك في العلاقات العامة؟ |
Eğer işinizden nefret ediyorsanız, işinizi değiştirin. | Open Subtitles | إذا كنت تكره عملك، غير وظيفتك. |
Bir telefonumla işinizden olursun. | Open Subtitles | باتصال واحد ستفقد وظيفتك. |
...işinizden olmak istemiyorsanız... | Open Subtitles | إذا كنت ترغب للحفاظ على وظيفتك... |
Times'taki işinizden kovulduğunuzu duydum. | Open Subtitles | إذاً، سمعت أنك سُرّحت من وظيفتك (في صحيفة الـ(تايمز |
Hayır, sizi işinizden alıkoymak istemeyiz. | Open Subtitles | لا ، لا نريد أن نشغلك عن أعمالك |
Peki, ben sizi işinizden alıkoymayayım. | Open Subtitles | حسنٌ علّي ترككِ لتباشري أعمالك |
İşinizden sarhoş olduğunuz için kovulduğunuz doğru değil mi? | Open Subtitles | أليس حقيقاً أنك طُردت من عملك كحارس لأنك كنت مخموراً ؟ ! |