Yanlış anlaşılmasın, bira dökmüyorum, gerçekten işiyorum. | Open Subtitles | و فقط لكي لا يكون هناك لخبطة هذا الصوت الذي تسمعه ليس صوت تخلصي من البيرة أنا في الحقيقة أتبوّل |
- O zaman mesanemin arkasına bak, çünkü günde 50 defa falan işiyorum. | Open Subtitles | لنرى أحياناً، يقومون بالإختباء أجل، لتتفحصي خلف المثانة لأنّني أتبوّل 50 مرةً في اليوم |
Ki ben girdiğim her küvete işiyorum. | Open Subtitles | انا اتبول في كل حوض استحمام ادخل به وأنا سوف لن افعل ذلك |
Bu su tabancasının içine işiyorum, sonra soğutucunun içine atlayıp milleti gafil avlayacağım. | Open Subtitles | أنني أتبول في هذا السلاح المائي و سأقفز في المبرد و أُفاجئ الأخوة |
Neden bütün gece seks yapmış gibi işiyorum? | Open Subtitles | لمَ أقضي حاجتي كما لو أني مارست الجنس طوال الليل؟ |
Çok fazla yiyemem. İdar yolarımda enfeksiyon var. Bir haftadır kan işiyorum. | Open Subtitles | أنا لا استطيع اكل الكثير,لاني مصابة في المسالك البولية.لقد تبولت دم لمدة أسبوع. |
Ayda bir bardağa işiyorum, o kadar. | Open Subtitles | ذلك يعني أن أتبوّل في الكأس مرة واحدة في الشهر |
Kapı açıkken işiyorum. Ve buna bayıldım! | Open Subtitles | أتبوّل والباب مفتوح ، وأحب هذا |
Oturağın üzerine işiyorum. Bana bir zam verin. | Open Subtitles | أتبوّل على المقعدة، أريد ترقية. |
Evet, uçamıyorum, gagamı karıştırıyorum ve arada bir kuş banyoma işiyorum. | Open Subtitles | - ! أجل - لا أستطيع الطيران، وأخلّل منقاري ومن حين لآخر أتبوّل بحمام الطيور، سعيدة؟ |
Evet, işiyorum ve sıçıyorum. | Open Subtitles | نعم، أتبوّل وpoo. |
İşiyorum. | Open Subtitles | انا اتبول، انا اتبول، انا اتبول. |
Ayaklarım şişti günde iki bin kere işiyorum. | Open Subtitles | - حسناً اقدامي متورمة انا اتبول 2000 مرة في اليوم |
İşiyorum, tıraş oluyorum ve kahvaltımı yapıyorum. | Open Subtitles | هذا حينما اتبول و احلق و اتناول فطوري |
Sanırım sizin için bininci defadır bir kaba işiyorum, doktor. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذه المرة الألف التي أتبول في هذه العلبة من أجلك يا دكتور |
Sırf yerimi kaptırmayayım diye saatlerdir kavanozlara işiyorum ben. | Open Subtitles | أنا أتبول في عُلب منذ ساعة لكي أحافظ على هذا المقعد |
Sabahleyin üzerine işiyorum ve bana doğurganlık dönemimde olup olmadığımı söylüyor. | Open Subtitles | أتبول عليه بالصباح ويخبرني ما إذا كنت في فترة الإباضة أم لا |
Bir çubuğa işiyorum, sanırım kendim yapabilirim. | Open Subtitles | أنا أقضي حاجتي على عصا، أعتقد أنني أستطيع فعل ذلك بنفسي. |
Yok bir şey dostum. İşiyorum sadece. | Open Subtitles | لا بأس يا رجل أنا أقضي حاجتي فقط |
Bilmeliyim, çünkü her ikisinin içine de işiyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف لأني .. تبولت في كلاهما |
Ben de yüzüme işiyorum, iç taraftan. | Open Subtitles | مهلا ، أنا بالوا على وجهي أيضا ، في الداخل. |
Hayır, altıma işiyorum şu an. Bildiğin külotumda sidik var. | Open Subtitles | لا، إني خائف للغاية أكاد أبول ببنطالي |
İçeriye işiyorum, umrumda bile değil. | Open Subtitles | سأتبول في الداخل المرة القادمة لا يمكنني أن أحافظ على أعظائي من البرد |