Bir düşünelim şu işi. Adam hayatı boyunca hiç suç işlememiş. | Open Subtitles | أقصد دعنا نفكر في الأمر الرجل لم يرتكب جريمة طِوال حياته |
Peki, gerçek para taşıyan ve henüz suç işlememiş birini nasıI yakalayacaksın? | Open Subtitles | كيف ستفعل ذلك إن كان يحمل اموال حقيقية ولم يرتكب جريمة؟ |
Henüz cinayet işlememiş olan bir katili saptamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول كشف القاتل قبل أن يرتكب الجريمة |
Evet, suçlulara yardımcı olur belki, ...ama bunlar daha çocuk, ...hayatlarında hiç suç işlememiş çocuklar. | Open Subtitles | نعم، ربما المجرمين، ولكن هؤلاء اطفال، الاطفال الذين لم يرتكبوا جريمة في حياتهم. |
"Fox River hapishanesinden kaçtım, çünkü işlememiş olduğum bir cinayetten dolayı ölüm cezasına çarptırılmıştım." | Open Subtitles | لقد هربت من سجن (فوكس) التأديبي لأنني حكم عليّ بالموت لجريمة لم أرتكبها |
Henüz cinayet işlememiş olan bir katili saptamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول كشف القاتل قبل أن يرتكب الجريمة |
Narad Muni hiç günah işlememiş bir kişinin karşına çıkmış. | Open Subtitles | ناراد موني ظهر أمام شخص لم يرتكب معصية أبداً |
Yani, son cinayetleri o işlememiş. Kim işledi? | Open Subtitles | اذا هو لم يرتكب الجرائم الحاليه,من فعل؟ |
Suçu onların toprağında işlememiş. | Open Subtitles | لم يرتكب جريمة في بلادهم |
Yaşayış tarzımızı düzgün bir şekilde idare etmek, günlük yaşama geri dönünce, parayı yönetebilmek için bize orada uygulayabileceğimiz şeyler kazandırır. Tıpkı toplumun suç işlememiş geri kalanı gibi. | TED | فإدارة أسلوب حياتنا كما ينبغي سيوفر لنا أدوات قابلة للنقل والتحويل يمكننا أن نستخدمها في إدارة المال عندما نعود لمجتمعنا، كما فعل أغلبية الناس الذين لم يرتكبوا جرائم. |
"Fox River hapishanesinden kaçtım, çünkü işlememiş olduğum bir cinayetten dolayı ölüm cezasına çarptırılmıştım." | Open Subtitles | لقد هربت من سجن (فوكس) التأديبي لأنني حكم عليّ بالموت لجريمة لم أرتكبها |