| Ama bir dahaki sefere lütfen kanıtı bulduğunuz yerde bırakın ve deneyimli uzmanların işlerini yapmalarına izin verin. | Open Subtitles | لكن في المرة القادمة,رجاءً اتركن الأدلة في مكانها واتركن الخبراء المحترفين يقومون بعملهم |
| Ama ilk önce polislerin işlerini yapmalarına izin vermen gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليك أن تدع رجال الشرطة يقومون بعملهم أولا |
| - Konuşmayı kes. İşlerini yapmalarına izin ver. | Open Subtitles | لا تتحدث صديقى دعهم يقومون بعملهم |
| Burada çalışanların, işlerini yapmalarına en başta müsaade etseydin... belki her şey daha iyi yürürdü. | Open Subtitles | لو تركتي الناس هنا يؤدون عملهم من البداية ربما لكانت الأمور تسير بشكل أفضل |
| - Toplandılar ve yapılacak en iyi şeyin geri çekilip, profesyonellerin işlerini yapmalarına izin vermek olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | بالأجتماع و قرروا بأن أفضل شئ يمكنهم فعله أن يبتعدوا و أن يدعوا المحترفين أن يقوموا بعملهم |
| O zaman neden onların işlerini yapmalarına müsaade etmiyoruz. | Open Subtitles | لماذا لا أتركهم يقومون بعملهم ؟ |
| Charlie, sadece işlerini yapmalarına izin ver, olur mu? | Open Subtitles | شارلي ، دعهم يقومون بعملهم |
| İşlerini yapmalarına izin ver. | Open Subtitles | حسنا,فقط دعهم يقومون بعملهم |
| İşlerini yapmalarına izin ver. | Open Subtitles | حسنا,فقط دعهم يقومون بعملهم |
| Elise. Hayatım, işlerini yapmalarına izin vermeliyiz. | Open Subtitles | (إيليس)، حبيبتي، علينا أن ندعهم يقومون بعملهم |
| Odadaki herkes çıkıp arkadaşların işlerini yapmalarına yardımcı olsun lütfen. Teşekkürler. - Teşekkürler. | Open Subtitles | -وترك هؤلاء الأشخاص يقومون بعملهم. |
| İşlerini yapmalarına izin ver. | Open Subtitles | .دعيهم يقومون بعملهم |
| Geri çekil ve Belçikalıların işlerini yapmalarına müsaade et. | Open Subtitles | تراجع ودع البلجيكيين يؤدون عملهم |
| - İşlerini yapmalarına izin ver. | Open Subtitles | )- دعوهم يقوموا بعملهم - |