"işleriyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأعمال
        
    • بالأعمال
        
    • بعمله
        
    • بعملهم
        
    • شؤون
        
    • بعض امور
        
    Bugün, bahçe işleriyle israf edilmeyecek kadar güzel. Open Subtitles إنه يوم جميل على الخروج والقيام بأعمال المنزل
    Ama yasal işlere başlamadan önce kendine, DEA artık emekli olmasını söyleyene kadar ihracat-ithalat işleriyle uğraşmış. Open Subtitles حسناً ؟ و لكن قبل أن يصبح شرعياً صنع لنفسه اسماً بأعمال الاستيراد والتصدير
    Boş vaktimi, bahçe işleriyle uğraşarak, akşam yemeği pişirerek ve Çince öğrenerek değerlendirmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أخطط أن أملئ فراغي بأعمال البستنة وتناول العشاء مبكراً وكنت أتعلم اللغة الصينية
    Evet, bir daha ki yaşantımızda kağıt işleriyle uğraşıyor olacağız. Open Subtitles نعم، سنقوم بالأعمال الورقية لهذا إلى ما بعد حياتنا الأخرى
    Sadece seçimlere odaklandı işleriyle çok az ilgileniyor. Open Subtitles ، إنّك مركزٌ جداً على الإنتخابات . لدرجة أنّه بالكاد يقوم بعمله
    Bir zamanlar muhteşem ulusumuzdaki insanlar, işleriyle gurur duyardı, meydan okumalara kulak asmazdı... Open Subtitles أنت تضيع وقت أمتنا العظيمة. الناس الحقيقيون يفتخرون بعملهم ومستعدين لأي مواجهة أو تحدي.
    Benim işim biraz daha farklı Büyle ceset işleriyle pek üğraşmamıştım Open Subtitles عملي هو عادة على مستوى اعلى أنا لست معتادة على العمل على شؤون الموتى
    Yabancı gazetelere Amerikan askerlerinin yardım işleriyle ilgili haber yaptırıyorlar. Open Subtitles أنهم يحصلون على قصص من جرائد أجنبية بشأن جنود أمريكيين يقومون بأعمال توعية أجتماعية
    Ve sen bunu durdurabilirdin ama evrak işleriyle uğraştığından dolayı durduramadın. Open Subtitles وكانت لديكِ فرصه لإيقافه ولكنكِ لم تفعلي لأنكِ كنت في مكتبكِ تقومين بأعمال ورقية
    Bir kadının şirket işleriyle ilgilendiğini bilmezdim. Open Subtitles لم أعلم أبداً أنه يُمكن لسيدة أن تقوم بأعمال الشركة
    Çocuklar gibi bahçe işleriyle uğraşabilir miyim? Open Subtitles أيمكنني القيام بأعمال الفناء مثل الأطفال؟
    51'de görev başındayken meclis işleriyle ilgilenmiyorum. Open Subtitles لا أقوم بأعمال مجلس المدينة حينما أكون أؤدي مهام الفرقة 51
    Onun açıklamasına göre çoğu soylu bayan nakış işleriyle öylesine meşguldür ki... Open Subtitles ...حسناً، كما أوضح ذلك معظم السيدات النبيلات منشغلات ...جداً بأعمال الخياطة
    Korkarım ki Kardeş Stiles şu an kilise işleriyle meşgul. Open Subtitles خائف أنّ أخي (ستايلز) مشغول بأعمال الكنيسة في هذه اللحظة
    Ben obsesifim ve evrak işleriyle uğraşmaya bayılırım. Open Subtitles أنا مصاب بالوسواس القهري, وأحب القيام بالأعمال الورقية.
    İşte bu yüzden, karım çalışır ben ise ev işleriyle uğraşırım. Open Subtitles ...لذا تعمل هي وأنا أقوم بالأعمال المنزليَة
    Bütün evrak işleriyle ben uğraşırım. Open Subtitles و سأضطر للقيام بالأعمال المكتبية
    Şaka yapıyor olmalısın. Onun kirli işleriyle ilgilenmiyorum. Open Subtitles لابد وأنك تمزح أنا لا أهتم بعمله القذر
    Karınca işleriyle meşgul olurken ağustos böceği, şarkı söyleyip pineklermiş. Open Subtitles النمله كانت تقوم بعمله
    Fakat, herhangi bir kimse, aklına uyup rotasyondan çıkarsa bu kendi işleriyle uğraşmak zorunda olan diğer dedektifleri zor durumda bırakır. Open Subtitles لكن إذا قرر أحدهم ترك المداورة يُلقي عبئاً ظالماً على كاهل محققين آخرين عليهم القيام بعملهم
    Bırakın da, insanlar işleriyle ilgilensinler. Open Subtitles ودع الرجال الحقيقين يقومون بعملهم
    Yani birazda yaşayanların işleriyle ilgilenmek mi istiyorsun? Open Subtitles تريدين محاولة التعود على العمل على شؤون الأحياء؟
    Tripp, eminim aile işleriyle ilgilenecek benden daha deneyimli avukatlar vardır. Open Subtitles تريب، هناك بالتأكيد محامين معدين أفضل مني لتعاملون مع شؤون العائلة نعم، أعلم
    Ve kaptan olarak, bazı takım işleriyle uğraşmam gerekiyor. Open Subtitles وبصفتي قائدة الفريق احتاج ان اتصرف في بعض امور الفريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more