Dokuz ülkeden istihbarat işliyoruz, ve sanırım bu iş bitti. | Open Subtitles | نحن نعالج الامر من تسعة دول واعتقد انها نهاية مسدودة |
Bilgileri bu şekilde işliyoruz. Bunu inşaat sektörüne aktaracak olursak, | TED | بهذه الطريقه نستطيع ان نعالج المعلومات. هكذا تترجم ذلك لصناعة البناء، |
Müdür ve gardiyanlar güvende ve hükümlüleri tekrar işliyoruz. | Open Subtitles | إن آمر السجن والحراس آمنون، ونحن نعالج أمر السجناء الآن. |
Suç işliyoruz. | Open Subtitles | -نحنُ نقترف جريمة. |
- Suç işliyoruz resmen. | Open Subtitles | -نحنُ نقترف جريمة. |
Benim gibi bu gemilere giden bilim insanları tarafından taşınıyor ve bu karotları gemide işliyoruz, ardından ileri tetkik için ülkemizdeki laboratuvarlara gönderiyoruz. | TED | هذا ما يفعله العلماء مثلي الذين يذهبون على متن تلك السفن، نعالج النوى على السفن ثم نرسلها إلى الوطن لمزيد من الدراسة في مختبراتنا. |
Tanımlamanızı işliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعالج تعريفك |
Tanımlamanızı işliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعالج تعريفك |