Çift işte çalışıyorum ve hayatımı tekrar düzene sokmak için kıçımı yırtıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل في وظيفتين وأرهق نفسي وأحاول جمع شتات نفسي |
Birkaç aydır iki işte çalışıyorum yemek masam yoktu, lavabom yerlerdeydi ezikler gibi Şükran Günü'nde restorandaydık. | Open Subtitles | قضيت آخر شهور في وظيفتين ليس لدينا طاولة طعام وحوضنا على الأرض وتناولنا وليمة عيد الشكر في مطعم |
İki işte çalışıyorum, iki işlik yemek yemeliyim. | Open Subtitles | أنا أعمل في وظيفتين لذا آكل كثيرا |
Bush döneminde, orta sınıf bir işte çalışıyorum. | Open Subtitles | لماذا بعتقادك ؟ أنا أعمل في مستوى معيشة متوسط |
Çok tatlısın ama iki işte çalışıyorum, biriyle çıkmaya vaktim yok. | Open Subtitles | أعتقد أنك لطيف جدًا أعمل بوظيفتين وليس لديّ وقت للمواعدة |
Bu sıralarda iki işte çalışıyorum. | Open Subtitles | إتّضح لي بأنّه لدي وظيفتين هذه الأيّام. |
Eric, iki işte çalışıyorum. Anne elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | إريك) أنا أعمل في وظيفتين) أمّكَ تفعل ما في وسعها |
Ayrıca iki işte çalışıyorum. | Open Subtitles | بالإضافة إلى وظيفتين |
Hala iki işte çalışıyorum. | Open Subtitles | مازلت أعمل في وظيفتين |
Yani, bardaki işimi bıraktım, ve şimdi Johnny'nin tır kiralama şirketinde, masabaşı işte çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد تركت وظيفتي في الحانة والآن أنا أعمل في مكتب في شركة (جوني) لتأجير الشاحنات |
Saygısızlık etmek istemem ama Bay Galvin 28 yıldır bu işte çalışıyorum ve size bu şeyi durdurmak için iyi bir şansımız var diyorum. | Open Subtitles | اسمع يا سيّد (جالفين) مع فائق احترامي أنا أعمل في السكك الحديديّة طوال 28 عاماً و أنا أؤكّد لك أنّه أمامنا فرصةٌ كبيرة لإيقاف ذلك الشيء |
İyi ki iki işte çalışıyorum o zaman. | Open Subtitles | حسنًا، أمر جيّد أنّي أعمل بوظيفتين. |