Çoğu aile, iş işten geçene dek sorunları olduğunu anlamaz. | Open Subtitles | الكثير من العائلات تكتشف انها نعاني من المشاكل ولكن بعد فوات الأوان |
Sevdiğin kişiye duygularını söylemek için iş işten geçene kadar bekleme. | Open Subtitles | لا تنتظري حتّى فوات الأوان للبوح لأحدهم بمشاعرك |
Eisenhower tüm işaretleri görmezden geldi ve iş işten geçene kadar bekledi. - Onlara son saldırdığımızda olanları gördünüz. | Open Subtitles | لقد تجاهلت كل العلامات وانتظرت حتى فوات الأوان لن أكرر نفس الخطأ مرة أخرى |
Sadece ben kapının dışına çıktım diye böyle arkadaşça gitmememi istiyorsun yani iş işten geçene kadar bir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | لأنّي خارج المنزل فحسب، تريد منّي أخيراً أن أتوقف. يبدو وكأنُكَ لا تقوم بالفعل إلاّ بعد فوات الآوان. |
Birini soymama yardım etmeni istiyorum iş işten geçene kadar onun soyulduğunu bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تساعدني في سرقة أحد ولا أريده أن يعرف بأنه تم سرقته إلا بعد فوات الآوان. |
İş işten geçene kadar tüpten haberi bile olmayacak. | Open Subtitles | لن يعرف شيئا عن العبوة قبل فوات الأوان |
Ancak iş işten geçene kadar söylemezsen utanacak bir şey olur. | Open Subtitles | العيب هو أن تُكابر حتّى فوات الأوان |
İş işten geçene kadar fark etmemiştim bile. | Open Subtitles | أنا فقط لم أدرك ذلك إلا بعد فوات الأوان |
İş işten geçene kadar orada olduğumuzu bile bilmeyecekler. | Open Subtitles | -لن يعرف بوجودنا إلّا بعد فوات الأوان |
İş işten geçene kadar farkına varamadım. | Open Subtitles | لـم أدرك ذلك إلا بعد فوات الآوان |