İbreti alem için cezalandırmış diyorlar. Karayiplerdeki kanun ve nizamın vekili olduğunu göstermek için. | Open Subtitles | وجعله مثالاً ليظهر أنه مطبق القانون والنظام |
İbreti alem edelim diyorum. | Open Subtitles | رأيي أن نجعل منه مثالاً |
İcabında Ralph'ı ibreti alem olsun diye cezalandırırlar. | Open Subtitles | لو اقتضت الحاجة، يُمكن أن يجعلوا من (رالف) مثالاً. |
Cammy'nin uzaklaşmasını istiyordum, ibreti alem yapılmasını değil. | Open Subtitles | احتجت رحيل " كامي " ليس للاستهلاك المحلي |
Cammy'nin uzaklaşmasını istiyordum, ibreti alem yapılmasını değil. | Open Subtitles | احتجت أن يبتعد " كامي " وليس انتشار للاستهلاك المحلي |
Onun ibreti âlem olması artık benim vazifem. | Open Subtitles | من واجبي أن أجعلها مثالاً |