"icadının" - Translation from Turkish to Arabic

    • اختراع
        
    • اختراعك
        
    • الإختراع
        
    Yine de zamanımızın en büyük icadının yaratıImasında parmağım vardı. Open Subtitles لكن لدي يدُ مشاركة في صنع أعظم اختراع في تاريخنا
    Kowalski'nin yeni icadının planlarını çalmak için gönderilen. Open Subtitles أرسل هنا ,لسرقة مخطوطات اختراع كوالسكي الجديد
    Benzer şekilde, 19. yüzyılın sonunda, asansörün icadının hemen ardından, bu göz alıcı kentsel binaları inşa ettik, çok güzellerdi, İtalya'dan Hindistan'a tüm dünyaya yaılmışlardı. TED أصبح من غير القانوني أيضاً: في نهاية القرن التاسع عشر، بعد اختراع المصاعد مباشرةً، قمنا ببناء هذه الأبنية السكنية الساحرة هذه الأبنية الجميلة انتشرت في جميع أنحاء العالم من ايطاليا الى الهند،
    Sen bir kakaolu içecek molası ver, ve bende senin yeni icadının planlarını koruyayım. Open Subtitles ... خذ استراحة و احتسي بعض شراب الكاكاو و أنا سوف أعتني بخطط اختراعك الجديد
    Senin icadının bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Open Subtitles لكني أعتقدت أن اختراعك سيفيدني
    Mösyö Naylor'ın icadının geliştirilmesinde sizin parmağınız vardı. Open Subtitles يبدو واضحا أنه ستفيدك هذه الأداة نتيجة تطوير الإختراع من طرف السيد ً نايلور ً
    Omar'a saatlerce fikir verdi ve Omar da icadının her adımını onunla paylaştı. Open Subtitles لقد منح (عُمر) ساعات من النصائح المجانية وأطلعه (عُمر) على كل خطوة من الإختراع
    Yani konuştuğumuz şey, bilgisayarın televizyonu nasıl alt ettiği ya da atom bombasının icadının neden yazar grevine yol açtığı? TED لذلك فالوقت مناسب جدا لشرح كيف أن الكمبيوتر تغلب على التلفاز. أو كيف أن اختراع القنبلة الذرية أطلق قوى أدت بدورها للإضراب العام للكتاب.
    Durmaksızın çalışan motorun icadının insanların angaryayla geçirdiği sayısız saati saf dışı bırakması servet edinmek ve adınızın tarih kitaplarına yazılması için yeter de artardı bile. Open Subtitles إن اختراع المحرك الذي يمكنه أن يعمل بشكل متواصل، مُقضيًا على عدد لا حصر له من ساعات عمل الإنسان الشاقة سيكون ذلك أكثر مما يكفي ليجعلك من الأثرياء
    Ayrıca, bir kaç ay içerisinde dünya, Galileo'nun dörtyüzyıl önce yaptığı gibi, evrene bakış açımıza çok büyük bir etki yapacak olan, Microsoft Araştırma Merkezi'nin yeni icadının hizmete girişini kutlayacak. TED و بعد عدة أشهر، سيحتفل العالم أيضاً بإطلاق اختراع جديد من نتاج مختبرات شركة مايكروسوفت و الذي سيكون له - باعتقادي - أثر عميق على الطريقة التي ننظر بها إلى الكون كما حصل مع غاليلو قبل أربعة قرون.
    Her icadının başına ismini koyuyor. Open Subtitles يضع اسمه على كلّ اختراع.
    Faraday'in icadının haberleri hızla yayıldı ve Davy'nin asistanı birdenbire Londra'nın gözbebeği oldu. Open Subtitles في مختبر (مايكل فاراداي). إن خبر اختراع (فاراداي) انتشرَ بطريقة سريعة، وفجأة أصبحَ مساعد (ديفي) بطل لندن
    - Bay Stark'ın bir icadının alaşımından. Open Subtitles (إنها سبيكة من اختراع السيد (ستارك
    Bu sahneye çıkıp süremi size tüylü bir oyuncağın icadının 100 yıllık hikayesini anlatmak için kullandığımdan, kendimi biraz gülünç hissediyorum, ama oyuncak ayının öyküsünde, çok daha önemli bir başka öykü gizli. Doğa hakkındaki fikirlerimizin nasıl dramatik bir şekilde değişebileceğine ve bugün anlattığımız öykülerin doğayı ne kadar çarpıcı bir biçimde değiştirebileceğine dair bir hikaye. TED وأشعر بالسخافة قليلاً أنني هنا على المسرح وقد اخترت أن أستغل وقتي لأخبركم بقصة عمرها مئة عام تقريباً عن اختراع دمية طفل اسفنجية، ولكن مناقشتي تعتمد على أن اختراع دب تيدي، في اطار هذه القصة هو قصة أكثر أهمية، هي قصة عن كيف ان الدراما في أفكارنا عن الطبيعة قد تتغيّر، وأيضاً عن كيف أن، في كوكبنا الآن، القصص التي نخبرها تغيرّ الطبيعة بشكل درامي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more