Sanırım, yani, ben kişisel olarak idam cezasına pek sıcak bakmıyorum. | Open Subtitles | أظن أن ما أقوله أنني مجرد لست من المؤيدين لعقوبة الإعدام |
Katolik Kilisesinin idam cezasına karşı gelmesini eleştirdi. | Open Subtitles | انتقدَ مُعارضَة الكنيسة الكاثوليكية لعقوبة الإعدام |
Örneğin, burada Kaliforniya'da önümüzdeki beş yıl içinde idam cezasına bir milyar dolar harcayacağız -- bir milyar dolar. | TED | على سبيل المثال ، هنا في كاليفورنيا سنصرف مليار دولاراً لمصاريف عقوبة الإعدام للسنوات الخمس القادمة -- مليار دولار. |
Biliyorsun, dışarıda idam cezasına karşı mücadele eden birçok insan var. | Open Subtitles | تعلم، هُناكَ أُناس يُحاربونَ ضدَ إعادةِ عقوبة الإعدام |
İdam cezasına çarptırılmadı ama işlediği her suçun cezasını ödeyecek. | Open Subtitles | تفادى عقوبة الموت تقنيا و لكنه حصل على جرائمه على 340 سنة |
Duruşmayı kaybetsek ve idam cezasına çarptırılsan bile biz temyizle uğraşırken, sen önümüzdeki 20 yılı idam edilmeyi bekleyerek geçirirsin. | Open Subtitles | حتّى وإن خسرنا المحاكمة , و حُكم عليك بالإعدام سوف تقضي العشرين السنة القادمة تنتظر الطعن في تنفيذ حكم الإعدام |
İdam cezasına inanıyorsunuz ama yemek için hayvan öldürmekte bir sorun görmüyorsunuz. | Open Subtitles | تؤمنون بعقوبة الإعدام . وكن شيء عادي قتل الحيوانات للأكل ? |
Bir ebeveyni idam cezasına maruz bırakmak... ortaklıkta böyle bir soğuma etkisine neden olabilir. | Open Subtitles | تعريض أحد الوالدين لعقوبة الإعدام يمكن أن يكون له أثر سلبي على الشراكة ، أجل |
İdam cezasına karşıyım... ama en azından şu mektup olayı kesilir. | Open Subtitles | أنا لست صديقا لعقوبة الإعدام... ... ولكن على الأقل الخطابات سوف تتوقف . |
Suikastçının isimlerini ve onu nasıl bulacağımızı söyleyin. Biz de sizinle idam cezasına çarptırılmamanız konusunda konuşalım. | Open Subtitles | أحتاج اسم الذي سيقوم بالاغتيال، كيف نجده ونتحدث بعدها عن تجنيبكِ عقوبة الإعدام |
Genç yatırım bankacısına yapılan vahşi saldırı idam cezasına ilişkin mücadeleyi alevlendiriyor. | Open Subtitles | الإعتداء الوحشي على المصرفية أشعل معركة جديدة حول عقوبة الإعدام |
Artık idam cezasına inanmayabilirim ama senin için bir istisna yapacağım. | Open Subtitles | أنا قد لا نعتقد في عقوبة الإعدام بعد الآن، لكن معك، وأود أن جعل استثناء. |
Göçmenlere yardım için milyonlar bağışladı, idam cezasına karşı lobicilik yaptı. | Open Subtitles | لقد تبرّع بالآلاف لمساعدة اللاجئين، للضغط ضدّ عقوبة الإعدام بحقّهم، أعني... |
İdam cezasına çarptırılmadı ama işlediği her suçun cezasını ödeyecek. | Open Subtitles | تفادى عقوبة الموت تقنيا و لكنه حصل على جرائمه على 340 سنة |
Suçunu kabul edip idam cezasına razı olması. | Open Subtitles | إعتراف بالتهمة، يقبل عقوبة الموت. |
Şu an bu oran 1980'lerin ortalarına kıyasla oldukça iyi, ki o zaman oran yüzde 80'in üzerindeydi, ama idam sayısındaki azalış ve şartlı tahsiye olmaksızın ömür boyu hapis arasındaki yakınlığı idam cezasına olan desteğin azalmasıyla açıklayamayız, çünkü insanlar hâlâ idam cezasını destekliyor. | TED | الآن هذا جيد للغاية مقارنة بمنتصف الثمانينات، عندما كانت تتعدى ال 80% لكن ليس بإمكاننا شرح الإنخفاض في عقوبة الإعدام و التحيز للحياة من دون إحتمال مناقشة عقوبة الموت، لأن الاشخاص ما زالوا يؤيدون عقوبة الموت |
Jane şu anda idam cezasına tamamen karşı. Sonraki de Bill. | TED | جاين الآن ضد حكم الإعدام تماماً. ثم كان هناك بيل. |
Sizin gibi dindar çocukların idam cezasına karşı olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت فتية المعهد العالي ضد حكم الإعدام |
Prensip olarak idam cezasına karşıyım. | Open Subtitles | أنا ضد مبدأ حكم الإعدام |
Hazır elin değmişken bir de idam cezasına inanmayan bir yargıçla karşılaşmayı da dilemelisin bence. | Open Subtitles | بينما أنتِ تصلين، أقترح عليكي أن تصلي أيضاً من أجل قاضٍ... لا يعترف بعقوبة الإعدام! |