Abimi havalimanına bırakana kadar beni arayıp bilgilendireceğine dair iddiaya girmiştim. | Open Subtitles | حسناً لقد راهنت أخي بأنكِ ستتصلين علي لتبوحي لي قبل أن أوصلهُ إلى المطار |
Mezar taşına "Winchesterları yakalayamadı." yazılacak diye iddiaya girmiştim. | Open Subtitles | أنا راهنت أنك ستكتب على شاهد قبرك "لم يستطع القاء القبض على أولاد (وينشستر)" |
John'la, arkadaşlarını yem olarak kullanacak kadar aptal olmadığına iddiaya girmiştim. | Open Subtitles | راهنتُ (جون) بأنّك لن تكون أحمق كفايةً لتنطلي عليك حيلة استخدام صديقك طُعماً |
Arkadaşlarını yem hâline getirecek kadar aptal olmayacağına dair John'la iddiaya girmiştim. | Open Subtitles | -وكيف حدث ذلك؟ راهنتُ (جون) بأنّك لن تكون أحمق كفايةً لتنطلي عليك حيلة استخدام صديقك طُعماً |