Ve inanıyorum ki gelecek yıllarda ifadem hak ettiği şekilde görülecek ve ben bugüne pişmanlıkla bakmak zorunda kalmayacağım. | Open Subtitles | و انا اعتقد ان بقدومي الي هنا. أن شهادتي ستعرض كما هي. و أنني لن أنظر إلي الخلف لذلك اليوم بأي شكل من اشكال ندم. |
...ifadem karşılığında bana hiçbir teklif yapılmadığını size söylememi istedi ve... | Open Subtitles | وقال ان اقول لك انه لن يعرض شيئاً في مقايضة شهادتي ،والتي |
Ama şunu açıklamama izin verin, ifadem üzerinde onun hiçbir etkisi yok. | Open Subtitles | لكن أود أن أوضح أن هذا لم يؤثر على شهادتي |
İlgilendiğim kadarıyla, benim tek ifadem, sevgilimi gördüm düşünmeden onunla yemeğe gittim. | Open Subtitles | فبقدر اهتمامي إفادتي الوحيدة لكِ هي أنني رأيت حبيبي يصبح أبلهًا ليلة البارحة في العشاء |
Beni yansıttığını düşünüyorum, herhangi bir ilahi bağlantım olduğundan değil ama yüzümdeki ifadeyi seviyorum çünkü eğer endişeli bir ifadem olsaydı bunun nedeni başımın üzerinde 9 kilodan ağır bir kaba taşımam değil, kafamda çok fazla düşünce olması olurdu. | TED | أعتقد أنها تأسرني كثيرًا، ليس لأنه لدي اهتمامات دينية، لكن أحب تعابير وجهي هناك، لأنه إذا بدا على وجهي القلق، ليس لأني أحمل 20 رطلًا من القرع فوق رأسي، بل لأنه راودتني أفكار مهمة جدًا. |
Benim ifadem alınırken orada noter falan yoktu. | Open Subtitles | ولم يكن هناك أي كاتب عدل يسجل خلال استجوابي |
İfadem bu, bu kadar. | Open Subtitles | هذا تصريحى, كما هو |
İhtilaflı ifadem için özür dilerim ama üçkağıda getirildim. | Open Subtitles | أنت تبدو مخيفة. ولكن انظر، اعتذر عن شهادتي المثيرة للجدل، لكني لم اكن خدع بشكل واضح. |
santral memuru ve benim kendi ifadem. | Open Subtitles | و المسؤل عن الهاتف و أيضا شهادتي الخاصة |
İfadem bu hareketi onaylamazsanız çocuğun hayatını kaybedeceğidir. | Open Subtitles | ...شهادتي هي أن ابنتهما قد تموت إن لم تؤيدي الدعوى |
İfadem bu hareketi onaylamazsanız çocuğun hayatını kaybedeceğidir. | Open Subtitles | ...شهادتي هي أن ابنتهما قد تموت إن لم تؤيدي الدعوى |
Bana dediği, ifadem sadece gerçekçi... olursa, para verecekmiş. | Open Subtitles | قالت أنها ستدفع لي إن كانت شهادتي مصدقه |
İyi madem, belki de Method Acting Kursu'na ben gitmeliyim, ...böylece ifadem de gerçekçi olur! | Open Subtitles | حسناً، ربما علي أن أذهب "لعيادة التمثيل" خاصتك لأجعل شهادتي قابلة للتصديق |
Biliyorsun benim ifadem daha az ceza almanı sağlayabilir. | Open Subtitles | تَعْرفُ، ... شهادتي يُمْكِنُ أَنْ تساعدَك لتخفيف عقوبتك |
Korkarım ki, Bay Marks aleyhinde ifadem pek bir baskı sağlamaz. Üzgünüm. | Open Subtitles | أعنيّ , إنني أخشى بأن إفادتي ضد السيدِ (ماركس)لن توفر أيّ وسيلةَ ضغط. |
Ve işte bu da benim ifadem. | Open Subtitles | الآن، ها هي إفادتي. |
İfadem bu. | Open Subtitles | هذه هي إفادتي. |
Önümüzdeki 1.5 saat boyuncada hiç bir yüz ifadem olmayacak. | Open Subtitles | لا تظهر تعابير الوجه إلا بعد ساعة ونصف |
Bu, benim "Max'in katiline giden tek ipucumuzu alıkoymaktan ötürü kaygılanıyorum" isimli yüz ifadem. | Open Subtitles | هذا تعابير وجه " أنا قلق أننا قد خطفنا الشاهد الوحيد الذي سيدلنا على قاتل ماكس. |
Bu benim normal, günlük ifadem. | Open Subtitles | هذه تعابير وجهي العادية واليومية. |
İfadem mi? | Open Subtitles | تصريحى ؟ |
Yeminli ifadem, mahkemeyi sizin çıkarlarınız doğrultusunda kadar vermeye zorlayacaktır... | Open Subtitles | شهادتى الخطية ستدفع المحكمة للوقوف بجانبك |