"ihtiyaçlarınızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • احتياجاتك
        
    • حاجاتك
        
    • احتياجاتكم
        
    • إحتياجاتك
        
    • إحتياجاتكم
        
    Beyaz Saray'da kim olursa olsun, tüm ihtiyaçlarınızı karşılar. Open Subtitles تلبي جميع احتياجاتك أيا كان من في البيت الأبيض
    Tam olarak söyleyemem ama, yakın gelecekteki tüm ihtiyaçlarınızı fazlasıyla karşılayabilir. Open Subtitles لا أستطيع القول تحديدا لكنه سيغطى احتياجاتك المستقبليه
    Eminim madam sizin tüm ihtiyaçlarınızı karşılar. Open Subtitles انا متأكدة ان اسيدة سوف تقوم على جميع احتياجاتك
    Temel ihtiyaçlarınızı ödemeye yetecek aylık bir hibe: Yiyecek, barınma, eğitim. TED هي منحة شهرية تكفي لتأمين حاجاتك الأساسية: الطعام والمأوى والتعليم.
    Günlük ihtiyaçlarınızı dert etmeyin Tanrı nimetimizi verir. Open Subtitles لا تقلقوا حيال احتياجاتكم اليومية. فالرب سيزودكم بها.
    Artık Buck ve Phil'in Spor Krallığı'nda... bütün sağlık ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Open Subtitles الأن يمكنك الحصول على إحتياجاتك الصحيه من مملكه باك و فيل الرياضيه
    Açıkçası ben tüm ihtiyaçlarınızı karşılamada aciz kaldım. Open Subtitles بالتأكيد لم اكن قادراً على تغطية إحتياجاتكم بمفردي.
    Siz sahadayken ihtiyaçlarınızı benim üzerimden koordine ederdi. Open Subtitles عندما كنت أنتم في الخارج كانت تقوم بالتنسيق احتياجاتك تجعل ذلك منطقيا
    Ben sizin ihtiyaçlarınızı farklı görüyorum. Open Subtitles إنّي ارى احتياجاتك بشكل مختلف يجب عليك إخراج ما في داخلك
    Bugün hem psikolojik hem fiziksel ihtiyaçlarınızı analiz edeceğiz. Open Subtitles وظيفتي اليوم هي تحليل احتياجاتك نفسياً وبدنياً
    Ama eğer duruma, diyet yapmakla esasen neyi başarmayı amaçladığınızı netleştirerek yaklaşırsanız, amacınız kilo vermek, daha iyi beslenme ya da daha enerjik olmak olsa da bu bilgileri elekten geçirip, ne aradığınızı bulmanızda ve yeni modanın sizin ihtiyaçlarınızı gerçekten karşılayıp karşılamadığına TED لكن عندما تباشر عملية اتخاذ القرار مع رؤية واضحة عما تريد تحقيقه من النظام الغذائي سواء كان ذلك فقدان الوزن، أو تغذية أفضل، أو الحصول على طاقة أكبر، هذا سوف يجهزك بمعلومات دقيقة، وستجد ما تبحث عنه، وستقرر ما إذا كان هذا الهوس الجديد حقًا يحقق احتياجاتك.
    Yani ya siz ihtiyaçlarınızı daha büyük bir ölçeğe uygun hale getireceksiniz, ya da dışarda kalacaksınız TED فأنت بحسب ذلك المفهوم اما تأقلم احتياجاتك مع ذلك " النموذج " المصنوع لغيرك - للشريحة التي اختارها المستثمرون او انك تبقى خارج اللعبة - بدون استيفاء احتياجاتك
    Babanız ihtiyaçlarınızı biliyor. Open Subtitles والدك يعرف احتياجاتك.
    Günlük ihtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz? Open Subtitles كيف تلبي احتياجاتك اليومية؟
    Florence Nightingale dışarıda ihtiyaçlarınızı gidermek için bekliyor. Open Subtitles عندليب فلورانس بالخارج بانتظار الوزير لتلبي حاجاتك
    Çok üzgünüm, efendim. Ama tesislerimiz sizin ihtiyaçlarınızı karşılamaya yetmez. Open Subtitles آسف جداً، يؤسفني أن تجهيزاتنا لم تصمم لتلبية حاجاتك
    Duygusal ihtiyaçlarınızı karşılamak için, idealleştirilmiş aile birimine bağlı kalmaktansa; burada işte geçirdiğiniz zor bir günü anlatmak veya kötü davranan bir öğretmen problemini çözmek için gidebileceğiniz iki düzine insan var. TED بدلًا من الاعتماد على وحدة العائلة المثالية فقط لتلبية كل احتياجاتكم العاطفية، لديكم العشرات من الناس يمكنكم الذهاب إليهم للحديث عن يوم عمل شاق او حل مشكلة كيفية التعامل مع أستاذ متعسف استبدادي.
    Ve biliyoruz ki, eğer temel ekonomik ihtiyaçlarınızı karşılayamazsanız, suç işleyeceksiniz. Çoğumuz öyle yapardık. TED نحن نعلم أيضاً، إن لم تتمكن من تلبية احتياجاتكم الإقتصادية الأساسية، ستقوم بارتكاب جريمة... سيقوم أي مننا بارتكاب جريمة.
    Eğer Wisconsin veya Minnesota'da yaşıyorsanız Top Notch Mutual, sigorta ihtiyaçlarınızı karşılar. Open Subtitles فإن شركة top notch mutual سوف تغطي إحتياجاتك
    İhtiyaçlarınızı karşılayacak tüm markalarımız mevcut. Open Subtitles لدينا كل الماركات التي تناسب إحتياجاتك
    Tamam, ihtiyaçlarınızı söylemenize ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً,أريد بعض التوضيحات في إحتياجاتكم
    Michael Scott Kâğıt Şirketi bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor mu öğrenmek istemiştim. Open Subtitles تلبي كل إحتياجاتكم للورق،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more