"ihtiyacı olmayacak" - Translation from Turkish to Arabic

• لن يحتاج
• لن تحتاجه
• يكون بحاجة
• لم يعد بحاجة
• لن يحتاجه
• لن يحتاجها
• لن يحتاجوا
• ألا يحتاج

Yeah, well, artık o ata ihtiyacı olmayacak değil mi?
نعم، حسنا لن يحتاج ذلك الحصان بعد ذلك، أليس كذلك؟

Bizden önce Ramus'u bulursa daha buna artık ihtiyacı olmayacak.
حسناً ،هو لن يحتاج إلى قوى جديدة إذا وصل إلى راموس قبل أن نفعل نحن

Kırıldığına göre buna daha fazla ihtiyacı olmayacak, değil mi?
لكنه مازال مكسورا .. إنها لن تحتاجه أكثر من ذلك , صحيح ؟

Buna ihtiyacı olmayacak çünkü iyileşecek, canımızı sıkmayı bırak.
إنها لن تحتاجه لأنها ستتحسن. أيمكنك التوقف عن إزعاجنا بهذا الهراء؟

Bir işçi buraya sadece uyumak için gelecek, elektiriğe ya da suya ihtiyacı olmayacak.
سوف يأتي العامل إلى هنا للنوم فقط لن يكون بحاجة الكهرباء أو الماء

Patronunun buna ihtiyacı olmayacak.
زعيمك لم يعد بحاجة لهذا

İyi bir hizmette bulun. Rudd gittiği yerde ihtiyacı olmayacak.
رود لن يحتاجه في المكان الذاهب اليه

O zaman onun jipini kullanayım. Herhalde artık ihtiyacı olmayacak.
حسنا اظن انني ساستخدم سيارته فهو لن يحتاجها بعد الان

Rusları radara ihtiyacı olmayacak. Okyanustaki o koca kütleyi çıplak gözle görecekler zaten.
فى هذه الحالة الروس لن يحتاجوا لسونار سيرونها باعينهم مباشرة

Senin ardından hastalarının bunlara ihtiyacı olmayacak mı?
ألا يحتاج مرضاك هذه بعد مغادرتك؟

Durun! Tüm bu şeyler ne olacak? Gittiği yerde bunların hiçbirine ihtiyacı olmayacak.
وماذا عن كل هذه الأشياء لن يحتاج إلى أي منها في المكان الذي سيذهب اليه

İnsanların barış zamanında, onun ruha ihtiyacı olmayacak, ve geldiği yere geri dönecek.
لو أن البلاد في سلام، فإنه لن يحتاج للروح. وستعود الروح للمكان الذي أتت منه.

Çoğunlukla ilaçlar yeterli olur. Ameliyata bile ihtiyacı olmayacak.
غالبا ستكون العقاقير كافية و لن يحتاج لأي جراحة حتى

Ivy Town'a dönüyosa ihtiyacı olmayacak zaten.
لن يحتاج للقباً طالما طالما سيعود لمنزله.

Başkan Kennedy'nin uçağa ihtiyacı olmayacak.
لن يحتاج الرئيس مروحية.

Bundan böyle hizmetlerine ihtiyacı olmayacak.
أنه لن يحتاج خدماتك بعد الآن.

Artık ihtiyacı olmayacak.
بما انها لن تحتاجه بعد الآن

Shana'nın ihtiyacı olmayacak.
شانا) لن تحتاجه)

- Ona ihtiyacı olmayacak.
- لن تحتاجه

Güzel. O zaman buna ihtiyacı olmayacak.
جيد، إذا لن يكون بحاجة لهذه

Zane bunu eski bir bankacıdan aldı ve artık onun buna ihtiyacı olmayacak.
حصل "زين" على هذه الخريطة من شريك المصرف السابق... الذى لم يعد بحاجة اليها... .

Yerli Johnny'nin artık ihtiyacı olmayacak.
(جوني) الهندي لن يحتاجه بعد الآن

Ama adam onu arkada bırakmış, bir daha hiç ihtiyacı olmayacak.
لقد تركها بعيداً لأنه لن يحتاجها أبداً مرة أخرى

Amerikalıların Almanya'yı yenmek için atom bombasına ihtiyacı olmayacak.
الامريكان لن يحتاجوا الى قنبلة ذرية ليهزموا الالمان

Onun da bir isme ihtiyacı olmayacak mı?
.. ألا يحتاج لإسم؟